Kaçak ve yitik kişilerden kalan taşınmazların kanunları gereğince Devlet’e kalacağı öngörülmüş iken çekişmeli taşınmazın belirtilen sebeple Hazine adına tespit ve tescil edilmesi yerine mütegayyip kişi oldukları anlaşılan Leonidi Yorgi Z.’nin mirasçıları olan adı geçen şahıslar adına kadastro tespitinin yapılması yasal olmadığı gibi bu sebeple oluşan sicil kayıtlarının da TMK’nun 1025. maddesi gereğince yolsuz tescil niteliği taşıyacağı-
İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın; ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, aksi hâlde davanın açılmamış sayılacağı-
Mahkemece dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesinin ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesinin ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz bölümünün, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesinin ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa’nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesinin gerekeceği-
Kabulün, kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı ve yapıldığı andan itibaren hüküm ifade edeceği, hal böyle iken, mahkemece, davalı vekilinin kabul beyanında bulunduğu celse keşif kararı alınarak kabul beyanından sonra keşif yapılmasının ve davanın kabulünden sonraki aşamaya ilişkin yargılama giderlerinden keşif talebinde bulunan davacı taraf sorumlu olduğu halde davalı tarafın sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Taşınmazın davalı tarafça haricen satın alındığı 02.08.2004 tarihinden, kadastro tespit tarihi olan 06.04.2007 tarihine kadar on yıllık kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi geçmediğinden, davalı yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesindeki kazanma koşullarının oluşmadığı-
Tüm dosya kapsamları ve belgeler ile "...henüz tapular alınamamış..." ibaresi gözetildiğinde anlaşmanın kadastro tespit tarihinden (06.05.1985) sonra, ancak kesinleşmeden (hükmen 11.02.1991) önce yapıldığı kanaatinin oluştuğu, mahkemece yapılacak araştırma ve inceleme sonucu böyle bir durumun saptanması halinde, somut olayda 3402 s.KK.nun 12/3. fıkrasının uygulama olanağının olmadığının düşünülmesinin, iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak deliller ve anlaşma senedinin değerlendirilmesiyle sonuca ulaşılmasının gerekeceği-
Zilyetlik maddi olaylardan olup, her türlü delille kanıtlanması mümkünken (3402 s.KK. m. 14/1) sadece yerel bilirkişi beyanları ile yetinilerek hüküm kurulması da doğru olmadığı gibi davacının iddiasına göre dava konusu taşınmazlarda taksim sonucu 1/2 oranında pay sahibi bulunan Köksal Y. tarafından usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı halde bu kişi yönünden de iptal ve tescile karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı-
İmara dayanak idari işlem idari yargı yerinde iptal edilmedikçe ve sicil yolsuz tescil durumuna düşürülmedikçe korunmasının gerekeceği-