Tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde taşınmazın satışından kaynaklanan bedelin talep edildiği davada; istekler kademeli olduğundan ve birisinin reddi halinde dava ekonomisi bakımından aynı dava içerisinde diğer isteğin de çözümlenmesi gerekeceğinden, bedel isteği bakımından davanın tefrikine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Çekişme konusu parselin davalıya temlik edilmiş olması, taşınmaz üzerine davalı tarafından yapılmış su basmanı seviyesinde bir inşaatın bulunması, davalının köy nüfusuna kayıtlı olup iş nedeniyle köyden ayrıldığı tarihin belirli olmaması değerlendirildiğinde, tahsis koşullarının ortadan kalktığından sözedilemeyeceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazların iptaline karar verildikten sonra tescili yönünde hüküm kurulmamış olmasının ve infazda sıkıntı yaratacak şekilde iptale karar verilen taşınmazların tek tek parsel numaraları ile iptal edilen pay oranlarının gösterilmemiş olmasının hatalı olduğu, çekişmeli taşınmazların keşfen belirlenen ve iptaline karar verilen davacının payı üzerinden nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harç alınmasının hatalı olduğu-
İ.lı işlem iddiasını yazılı belge ile kanıtlayamayan kişinin bu konuda varsa yazılı delil başlangıcı sayılacak bir takım delillere başvurabileceği, bunun da hadisenin çözümünde gözetilmesi gerekeceği, diğer yandan davacının yemin deliline dayanması halinde aktin tarafı olan kişiye yemin teklifinin nazara alınması gerekeceği-
Taşınmazın parsel numarasının hüküm yerinde 18 parsel yerine maddi hata sonucu 11 parsel olarak yazıldığı anlaşıldığından; maddi hataya dayalı bu yazım yanlışının düzeltilmesinin hükmün değiştirilmesi şeklinde kabul edilemeyeceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Asıl olanın, aktin kuruluşu anındaki iradenin sakatlanması olduğu, sonradan meydana gelen olayların, sağlıklı bir şekilde kurulan aktin geçersizliğine sebep olarak kabul edilemeyeceği-
Vekil ile sözleşme yapan kişi iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı ancak üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmayacağı-
Tapu iptal ve tescil davasında; mahallinde arkeolog bilirkişi dışında ziraat ve jeoloji mühendisinin de yer aldığı uzman bilirkişilerle yeniden keşif yapılması, yerinde hazır edilecek mahalli bilirkişilerden çekişme konusu taşınmazın sınırları ve zilyetlik konularında ayrıntılı beyanlarının alınması, komşu parsellerin dayanağı kayıtlar uygulanarak çekişme konusu yönde ne olduduğunun denetlenmesi, zilyetliğin kesilip kesilmediğinin, tarım arazisi vasfında ise kaç yıl kullanıldığını belirleyen denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli rapor alınması, mülk edinme koşullarının değerlendirilmesi, taşınmazlar üzerinde bulunduğu belirtilen "şelale ve kaya yerleşim alanlarının ve koruma alanlarının zeminde belirlenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-