Borçlu tarafından açılan olumsuz tesbit davasında, «paraya çevrilmemesi» koşuluyla verilen teminat mektubunun, alacaklının icra takibine devam etmesini (teminat mektubunun paraya çevrilmesini) engellemeyeceği–
Senedin son hâmile karşı açtığı senet iptali davasını kaybeden borçlunun, cirantaya karşı borçlu olmadığını tesbit ettirmek için, olumsuz tesbit davası açabileceği–
İkinci (şimdi; üçüncü) haciz ihbarnamesinden sonra açılan olumsuz tesbit davasının «7 günlük süreden sonra açıldığı» gerekçesi ile reddedilmesi halinde, davalı yararına ayrıca % 40 (şimdi %20) tazminata hükmedilemeyeceği–
Bir kimsenin alacaklı olduğu senetleri, vâdesi dolduğu halde zamanaşımına uğratacak biçimde uzun bir zaman arayıp sormamasının hayatın olağan akışına aykırı düşeceği–
Dava «borçtan kurtulma davası» adı altında açılmış olsa da, dava dilekçesinin içeriğine ve davacının amacına göre, davaya «olumsuz tesbit davası» olarak bakılması gerekeceği–
Tanzim tarihi taşımayan ve bu nedenle kambiyo senedi niteliğinde bulunmayan senedin keşidecisinin, «ödeme nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını» senedi devralan alacaklıya ileri sürebileceği–
Sonuç itibariyle «suç» oluşturabileceğinden, davalı-alacaklıya «hile yapmadığı» konusunda yemin teklif edilemeyeceği–
İtiraz süresi dolmadan takip konusu bono bedelini haricen ödenen borçlunun -icra tehdidi altında ödemede bulunduğu kabul edilemeyeceğinden- daha sonra geri alma davası açamayacağı–
Davalı-tacirin, ticari defterlerinin incelenebilmesi için, davacının tacir olmasının gerekmediği– 6102 sayılı yeni TTK.'ndan önceki dönemde "ticari defterlerle ispat" konusunda yapılmış olan aşağıdaki açıklamalar, yeni TTK.'ya önceki (6762 sayılı) TTK.'nun 82 vd. maddelerinde yer almamışsa da, aynı konu yeni 6100 sayılı HMK.'nun "ticari defterlerin ibrazı ve delil olması" başlıklı 222. maddesinde yeniden düzenlenmiş olduğundan, bu yeni düzenlemede yürürlükten kalkmış olan önceki 6762 sayılı TTK.nun 83. maddesinde bulunan "tamamlayıcı yemin"e yer verilmemiş bulunduğundan; bundan böyle ticari defterlere ilşkin önceki açıklama ve içtihatlar HMK. nun 222. maddesi çerçevesinde -"tamamlayıcı yemin"e başvurulmaksızın- geçerliliğini sürdürecektir.