Davalı tarafın, defterlerini ibrazdan kaçınmış olması halinde, gerektiğinde davacı tarafa defterlerinin doğruluğu yönünde tamamlayıcı yemin yaptırılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği–
Açtığı olumsuz tesbit davasını kazanan borçlunun, mahkemenin lehine verdiği kararın kesinleşmesini beklemeden, bu ilâmı takas ve mahsup konusu yapamayacağı–
Haksız iktisapta (sebepsiz zenginleşmede) BK. 66’da (şimdi; TBK. mad. 82) öngörülen bir yıllık (şimdi; iki yıl) zamanaşımı süresinin «zarar görenin, malvarlığındaki eksilmeye yol açan fiil ve işlemi ve haksız edinenin (zenginleşeni) tam olarak öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı–
«İkrah» (tehdit) iddiasının tanıkla isbat edilebileceği–
İtirazın kesin / geçici kaldırılması isteminin kabulü (ya da reddi) halinde hükmolunan % 40 (şimdi %20) tazminatın tahsilinin, borçlunun açacağı olumsuz tesbit / geri alma davasının veya alacaklının genel mahkemede açacağı alacak davasının sonucuna kadar erteleneceği–
«Davalı tarafından takibe konulan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını» ileri sürerek «borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesine» istemiş olan davacının açtığı davanın, İİK. 72’ye göre açılmış bir olumsuz tespit davası olduğu–
Kesinleşen beraate ilişkin ceza mahkemesi ilamında belirtilen maddi olayların hukuk hekimini de bağlayacağı–
Keşideci tarafından sadece hâmil aleyhine -kişisel def’ilere dayanılarak- açılan olumsuz tesbit davasında önce «lehtara verilen senetlerin karşılıksız olduğu»nun -hâmilin kötüniyetli olduğu»nun -gerekirse tanık dinletilerek- isbat edilmesi gerekeceği–
