«Kefaletten kurtulma haklarından önceden vazgeçmenin geçerli olmayacağına» ilişkin BK’nun 493. ve 494. (şimdi; TBK.'nun 600 ve 601.) madde hükümlerinin kamu düzeniyle ilgili olmadığı, sözleşmeye konulan hükümlerle bu hakkın kullanılmasından vazgeçilebileceği–
Davalı-alacaklının, 1986 ve öncesi yıllarda, devlet memuru olarak 200.000.000 TL’yı temin edip, davacı şirkete herhangi bir belge almadan vermesinin ve yedi yıl gibi uzun bir süre bunun geri verilmesini istememesinin hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Dava konusu senetler hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtecilik suçu» ile ilgili ceza davası sonucunun, olumsuz tesbit davasında bekletici mesele yapılması gerektiği–
«Kısa karar» ile «gerekçeli karar» arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilemeyeceği–
«Senedin boş olarak verildiğini ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, teminat senedi olduğunu» davacı borçlunun yasal delillerle kanıtlaması gerekeceği–
Davalı tarafın, davanın açılmasına yasaya aykırı olarak gönderdiği 2. (şimdi 3.) haciz ihbarnamesiyle neden olması halinde, davalının avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekeceği–
Senet metninden kaynaklanan sahtelik iddiasının «mutlak def'i» olarak herkese (her hamile) karşı ileri sürülebileceği–
Davacı şirketin malvarlığının senette yazılı miktar kadar borçlanmaya, davalının da mali ve sosyal durumunun bu miktar borç para vermeye müsait olmadığının anlaşılması halinde, dava konusu senetlerden dolayı davacının borçlu bulunmadığının tesbitine karar verilmesi gerekeceği–
Davalı alacaklının «nakden» kaydını taşıyan senedin «davacıdan teminat olarak alındığını» açıklaması halinde, senedi tâlil etmiş sayılacağı ve bu savunmasını ispat etmesi gerekeceği-
BK. 53 (şimdi; TBK. mad. 74) uyarınca ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından, ceza mahkemesindeki davanın olumsuz tespit davasını etkileyeceği durumlarda, ceza mahkemesindeki davanın sonucunun (verilecek kararın kesinleşmesinin) beklenmesi gerekeceği–