Davacı tarafından talep artırımı yoluna gidilmediği halde, mahkemece, davacı tarafın talebi aşılmak suretiyle bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar esas alınarak karar verilmiş olup, hükmün bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğu-
Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda, davacının kaza nedeniyle malul kalmadığının, 4 ayda iyileşebileceğinin bildirildiği, davacının kaza tarihi itibari ile çalışmadığı, 4 aylık geçici iş göremezliğinin bulunduğu, davacı tarafından dava dilekçesinde 3 aylık iş göremezlik için aylık kazanç 600,00 TL olarak bildirilerek bu bedelle ve bu süre ile davacının kendini bağladığının gözetilmesi gerektiği, 6100 sayılı HMK'nun 26/1. maddesindeki "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda; davacı tarafın talebi aşılarak aylık 1.150,00 TL kazanç üzerinden 4 aylık 4.600,00 TL geçici işgöremezlik tazminatına hükmolunmasının doğru olmadığı-
Hükme esas alınan rapor doğrultusunda davacının araç ve banka hesabına yönelik alacak talebi hakkında değerlendirme yapılıp yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiş ise de, davacı tarafın dava dilekçesinde sadece araç ve banka hesabı değil, taşınmaz ve ziynetler de olmak üzere toplam 4 kalem malvarlığı yönünden talepte bulunduğu, mahkemece, dava konusu edilen taşınmaz ve ziynetlere dair talepler hakkında ve ziynetlere yönelik davacının vazgeçme beyanı da dikkate alınarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının, HMK'nin 297/2 maddesine aykırı olduğu-
Davacı, taraf dava dilekçesinde hafta içi ve hafta sonu 08:00-18:30 saatleri arasında çalıştığını iddia etmişse ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda günlük 12 saat çalışma kabul edilerek sonuca gidilmişse, talebin aşılması halinin söz konusu olduğu-
Kıdem tazminatına taleple bağlı kalınarak 04.04.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken talep aşılarak ve hatalı şekilde 04.02.2013 tarihinden faiz yürütülmesinin hatalı olduğu-
HMK mad. 26 taleple bağlılık ilkesini düzenlemesine göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği hüküm altına alındığından, somut olayda hakim talepten fazlasına hükmetmesinin hukuka aykırı olduğu-
Mahkemece gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer verilmeyen bir hususun, tavzih kararı ile hüküm fıkrasına ilave edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı- Davacı tarafın dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte alacağa karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacılardan ....... ve ......... tarafından verilen dilekçe ile (dava konusu taşınmazlara yönelik) talep edilen ecrimisil bedel ve dönemleri ayrıntılı şekilde yazılmış olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dilekçenin dikkate alınmadığının anlaşıldığı, aynı şekilde dava konusu ........... parselde bulunan ...... no'lu bağımsız bölüm ........ tarihinde müteveffa ..........’nun (davacılar, davalı ve dava dışı) mirasçıları tarafından 1/8’er hisse ile satın alınmasına rağmen ilgili raporda davacıların hissedar olmadıkları tarihler diliminin de hesaplamaya dahil edildiğinin görüldüğü, bu durumun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26. maddesine aykırı olduğu-
Islah yolu ile müddeabihe müddeabih eklenemeyeceği, başka bir dava ile istenebilecek hususların ıslah yolu ile istenemeyeceği, o halde mahkemece asıl dosyada davacının kal ve ecrimisil istemi hakkında, usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ecrimisil isteminin esastan reddine yönelik karar verilmesinin doğru olmadığı-
Haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil davalarında ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş zararın istenebileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşmesi muhtemel zararın sonradan açılacak davanın konusunu oluşturacağı, dava tarihinden sonraki kısım için ıslahla dahi ecrimisil istenemeyeceği hususunun gözetilmesi ve usulüne uygun açılmış ecrimisil davası ve talebi olmadığı gerekçesiyle ecrimisil isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-