Davacı, dava dilekçesinde 500.00 TL iştirak nafakası istediği halde, talep aşılarak 600.00 TL iştirak nafakasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasının dava tarihi olan 15.03.2015 tarihinde intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olduğu gözetilerek bu tarihten eldeki dava tarihi olan 19.03.2009 tarihine kadar hesap edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken; 13.11.2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak 19.03.2004 tarihi ile 19.03.2009 tarihleri arasında belirlenen ecrimisile karar verilerek intifadan men koşulunun gerçekleştiği tarihten önceki dönem için hesap edilen ecrimisilin de karar altına alınmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, arsa niteliğindeki taşınmaz yönünden bağış suretiyle edinilmesi nedeniyle davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gözetilmeden davacı tarafın alacak talebinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkeme tarafından davacının birleşen davada katılma alacağı talebi yönünden değerlendirme yapılıp hüküm tesis edilmiş ise de, birleşen dava dilekçesinde katılma alacağının yanı sıra katkı payı alacağı talebinin de bulunduğu, mahkemece bu talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının HMKnin 297/2 maddesine aykırı olduğu-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Davacılar, dava dilekçesi ile 2010 yılı Aralık ayından başlamak üzere 2013 yılı Ocak ayı dahil edilerek anılan zaman aralığında ecrimisil talep etmelerine rağmen mahkemece, talep aşılarak 28.02.2013 tarihine kadar hesap edilen ecrimisile karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup her bir talebi hakkında verilen kararın gerekçeli karar ve hükümde ayrı ayrı göstermesi gerektiği- Faiz talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasını hatalı olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğu- Faiz isteği olmadığı halde, istek aşılarak faize hükmedilemeyeceği-
Davacı taraf dava dilekçesinde yaz aylarında çalıştığı iddiası ile ücretlerinin ödenmediğini talep ettiği somut olayda, dosyada kapsamından davacının yaz aylarında çalışmasının olmadığı anlaşılmışsa da, HMK mad. 26 aykırı olarak, talep konusu yapılmayan kış aylarına ilişkin ücret alacağının alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu-
Dava dilekçesinde müşterek çocuk olarak gözüken kişinin annesinin ............... olduğunun tespitine ilişkin talep bulunmamasına rağmen, bu yönde hüküm kurulmak suretiyle talepten fazlasına karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, emsal araştırması da yapılmak suretiyle, davacı yanın ihtarname keşide etmek suretiyle aylık 200 Euro talep ettiği ve bu bahisle taleple bağlılık kuralı gözetilerek hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine aykırı bir biçimde hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin, davacının dava dilekçesinde belirttiği tarihten farklı bir tarihten itibaren hesaplanmasının ve mahkemenin bu hesaplamaya göre hüküm tesis etmesinin talep aşımı mahiyetinde olduğu- Hafta tatili izninin kesintisiz en az yirmidört saat olduğu, bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izninin kullanıldığından söz edilemeyeceği, hafta tatilinin bölünerek kullandırılamayacağı, buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatilinin hiç kullandırılmamış sayılacağı-