Mahkemece kabul edilen tutarın, borçlunun şikayetine konu tutardan fazla olduğunun, bu durumda borçlunun talebi aşılarak karar verildiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece alınan raporda belirlenen değer, şikayete konu değerden yüksek olduğundan mahkemece istemin reddi gerekirken, HMK’nun 26. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece davacının davalı yanında avukat olarak (staj dahil) çalıştığı dönemler üzerinden çalışma süresini hesaplamış olsa da, davacı vekili, dava dilekçesinde; “davalı tarafça iş sözleşmesi haksız olarak feshedildiğinden müvekkile çalışmış olduğu 13.10.2011 tarihi ile 21.07.2014 tarihi (staj süresini dahil olmadığı dönem) arasındaki kıdem tazminatı ödenmelidir” açıklamasında bulunmuş olması karşısında, taleple bağlı kalınarak, davacının davalı yanında çalışma süresinin hesaplanmasında, stajyer avukat olarak çalıştığı süreler çıkarılarak hesaplama yapılması gerektiği-
İştirak nafakasının talep edilmesi halinde, mahkemece, bu istemin dışına çıkılarak iştirak nafakası ile birlikte bunun eklentisi olarak ortak çocuğun öğrenim gideri için de ayrıca belirli bir meblağa hükmedilemeyeceği- "İştirak nafakasının kamu düzenine ilişkin olduğu, çocuğun üstün yararının dikkate alınması gerektiği, hâkimin tarafların talebiyle bağlı olmadığı, iştirak nafakasının taleple bağlılık ilkesinin istisnası olduğu"şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Sözleşmede belirlenen imalatları süresinde yapması gereken kiracının buna aykırı davranması halinde, davacı kiraya verenin, sözleşmeye aykırılık nedeniyle sözleşmenin feshini talep edebileceği gibi, sözleşme süresince bu tadilatın yapılmamasından dolayı eksik ifadan kaynaklanan zararının da tazminini isteyebileceği- Sözleşme devam ettiği sürece eksik yapılan imalatların bedelinin kendisine ödenmesini isteyemeyeceği- Söz konusu alacağın istenebilmesinin, ancak kiralananın tahliye edilmiş (kiralananın tasarrufunun kiraya verene geçmiş) olması halinde mümkün olduğu- Davacının talebi aşılarak işlemiş faize hükmedilemeyeceği- İtirazın iptali davasında "alacağın tahsiline" karar verilemeyeceği-
Hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği;duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği- Taleple bağlılık kuralının sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanacağı- Somut olayda davacı tarafça icra takibine konu edilen faiz yönünden itirazın iptal edilmesi talep edilmemesine rağmen işlemiş faiz üzerinden takibinin devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, öncelikle davacının ek dava ile talep ettiği miktar, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, her dönem için ayrı ayrı açıklattırılarak, hükümde de ek davayla ilgili, açıklanan kısımla bağlı kalınarak hüküm kurulması, asıl dava, birleşen dava ve ek davaya ilişkin talep edilen faiz başlangıç tarihleri taleple bağlılık ilkesine uygun olarak gösterilmek ve davacının açtığı her bir davayla ilgili, her bir davada talep edilen dönemler de ayrı ayrı belirtilmek suretiyle, hükmün davacı tarafından temyiz edildiği ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde HMK'nin 297/2 ve 26. maddelerine aykırı hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Olası kastla yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemleri- 5149 sayılı Kanun kapsamında ev sahibi spor kulübünün spor alanının iç güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu, güvenliğin sağlaması bakımından kontrol ve denetim görevinin ise Türkiye Futbol Federasyonuna ait olduğu- Taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilemeyeceği- Islah ile talep edilen miktar dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının talep aşımı mahiyetinde olduğu-
Kasten adam öldürme eylemine dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemleri- Dava dilekçesinde tespit istemi bulunmadığı halde, taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin bu yönde hüküm kurulması ve bölüşük kusur indiriminin davacıların miktar açıklama dilekçesinde talep ettiği miktarlar üzerinden yapılması gerekirken, talebi aşar şekilde mahkemenin kendi belirlediği miktarlar üzerinden yapılmasının hatalı olduğu-
Birleşen istihkak davasına yönelik mahkemece bir hüküm kurulması gerektiği-
Tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemi- Davacı dava dilekçesinde davalının eylemleri nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş olmasına göre mahkemece bu hususta karar verilmesi gerektiği, mahkemece, ceza davaları kapsamında davalının davacıya karşı olan eylemlerinin hukuka aykırı olduğunun tespitine ve davacı lehine manevi tazminat takdirine yer olmadığına hükmedilmesinin hatalı olduğu-