TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > Madde 49 - I. Genel olarak
Trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedeli istemine ilişkin davada, davacı limited şirketi ve davalı İski tacir olup her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren haksız fiilden kaynaklanan davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davalının işleteni sürücüsü olduğu aracın davacıya çarpması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle kaza tarihinden itibaren faizi ile maddi manevi tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın isabetli olduğu-
Sürücünün Trafik Kanunu'nda ve Yönetmeliği'nde ihlal ettiği kural bulunmadığından, kusursuz olduğu gerekçesi ile tazminat davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminatın tahsili istemine ilişkin davada, lehtarın bir banka şubesi olması sebebi ile işbu davayı ancak bankanın açabileceği veya ancak bankaya olan kredi borcunun ödenmiş olması, kalan kredi borcunun ne miktar olduğu veya bankanın dava açılmasına muvafakatinin olması halinde davacı vatandaşın da bu davayı açabileceği-
Davacının maliki olduğu aracın eşi idaresinde iken davalı şirkete ait inşaatta kullanılmak üzere yola gelişigüzel bırakılan inşaat malzemesine çarpması nedeniyle araçta maddi hasar meydana gelmiş olup, miktarın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği-
Davalıya ait aracın davacıya ait araca çarparak hasara yol açtığı, hasar sonucunda davacının aracında değer kaybı oluştuğu göz önüne alınarak, maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiği-
Davacının aracı ile davalıların maliki, sürücüsü ve zorunlu trafik sigorta şirketi olduğu otobüs arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olup, tazminatın (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müteselsilen alınarak davacıya verilmesi gerektiği-