TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - D. Yargılama > Madde 74 - I. Ceza hukuku ile ilişkisinde
Ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı- Maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığı- Tutanak tarihinde davalının tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik bedeli hesabı yapılması gerektiği-
Hüküm altına alınan tazminat ile kira sözleşmesinin tarafı olmayan davalılar arasında herhangi bir illiyet bağı ispat edilemediğinden, bu davalılar hakkındaki davanın reddi gerekeceği-
Hukuk hâkimi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değil ise de, mahkûmiyet kararı ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, açılmış bir ceza davası var ise ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Kaza tespit tutanağı ve kesinleşmemiş ceza dosyasında aldırılan trafik polis memurunca düzenlenen bilirkişi raporu arasındaki kusura ilişkin çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğinden raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı ve mahkemece alanında uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden kaza tespit tutanağı, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur oranlarını hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirleyen, kusur yönünden meydana gelen çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması gerektiği-
Ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlayacağından, açılmış bir ceza davası var ise, itirazın iptali davasında, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
818 sayılı BK. mad. 53 uyarınca belirlenen maddi olgunun hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olduğu,davacının omuz atılması eylemi nedeniyle herhangi bir bedensel zarara uğramadığı anlaşıldığından davalının eylemi ancak BK. mad. 49 kapsamında değerlendirilebileceği, bu durumda da hakimin tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi, saldırıyı kınayan bir karar vermekle de yetinebileceği-
Ceza mahkemeleri tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının hukuk hakimlerini bağlamayacağı- Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi olanaklı olan hususlarda bilirkişiye başvurulamayacağı-
Trafik iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan tedavi ile cenaze masrafları nedeniyle oluşan kurum zararının davalılardan 5510 s. K. gereğince müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkin davada, tedavi giderleri kapsamında kalan ödemelerden dolayı davalıların sorumluluğunun ortadan kalkıp kalkmadığı hususunun - 6111 s. K. ile, 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan değişiklikler de gözetilerek- irdelenmesi gerektiği- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyeceği- "Kesinleşen ceza davasında belirlenen maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı" ve olayın meydana geliş şekli dikkate alınarak, olayın gerçekleştiği iş kolunda uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınacak bir rapor ile davacı kurum zararının 5510 s. K. mad. 21/4 ve 6111 s. K.'nun tedavi giderleri bakımından getirdiği yeni durum dikkate alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği-