Hukuk hakiminin ceza davasında verilecek mahkumiyet kararı ile bağlı olup, beraat kararı verilmesi halinde ise ceza hakiminin sabit kabul ettiği olgularla bağlı olduğu (TBK. mad. 74)-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan usulsüz kesim nedeniyle doğan alacağın tahsili talebinde mahkemenin ceza davasının kesinleşmesini bekleyip, ceza davası kesinleştikten sonra ceza yargılamasında sübuta eren maddi olguları ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonuca uygun karar vermesi gerektiği-
Sigorta şirketinin kazaya karışan diğer taraf için ödediği tazminatı kendi sigortalısından talep edebilmesi için sigortalının veya sürücünün salt alkolün etkisi altında kazaya neden olması gerekeceği, buna göre alkolün dışında başka unsurların kazanın meydana gelmesinde etkisinin bulunmamasının şart olduğu-
Haksız eylem nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada, davacının şikayeti üzerine, davalının ‘haberleşmenin gizliliğini ihlal etme’ suçundan dolayı Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve dava derdest olduğundan, ceza mahkemesince belirlenecek maddi olgular hukuk hakimini bağlayacağından ceza davasının sonucunun beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Hilenin bir ceza mahkemesi kararı ile tespit edilmiş olması gerekli olmasa da, hile teşkil eden olayla ilgili olarak ceza mahkemesinde dava açılmış ise, verilecek mahkumiyet kararının maddi olay bakımından hukuk hakimini bağlayacağı-
Ceza mahkemesinin kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, maddi olgunun ve davalıların sorumluluğunun tespiti açısından ceza davasının sonucu önem arz ettiğinden, mahkemece, davalılar hakkında açıldığı bildirilen ceza davasının getirtilerek incelenmesi, dava konusu edilen zarar ile ilgili olduğu sonucuna varılması halinde sonucunun beklenmesi ve sonrasında karar verilmesi gerektiği-
Muvazaalı işlem nedeniyle davacı-alacaklının bir zararının doğması durumunda, bu zarardan lehine işlem tesis edilen, diğer bir deyişle muvazaalı olduğu iddia edilen işlemin tarafı olan alıcının sorumlu olduğu ve satıcı-borçlunun bundan sorumlu tutulamayacağı- Davalının tasarrufun iptali davasındaki yalan tanıklığıyla ilgili ceza mahkemesinde görülen davada verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" şeklindeki kararın hukuk hakimini bağlayan bir karar olmadığı, davalının yalan olduğu belirtilen beyanlarının, tasarrufun iptali dosyasında esasa etkili olmadığı ve mahkemece bu beyanlara itibar edilmeyerek, beyanların aksine davanın kabulüne karar verildiği de görüldüğünden, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli açılan davanın reddi gerekeceği-
Ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı, bunun nedeninin, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olması olduğu, böylece, kural olarak hukuk hakiminin ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmadığı; BK’nın 53. maddesi ile bağımsızlık ilkesinin benimsendiği, bu itibarla mahkemece müflis bankanın eski yöneticileri hakkında açılan kamu davasının hukuki sonuçlarının BK'nın 53. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesinin gerekeceği-