Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağından, mahkemece, dosyanın ceza dosyası ile birlikte Karayolları Trafik Fen Heyeti veya İstanbul Teknik Üniversitesi gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir kusur uzmanı bilirkişi kuruluna tevdii ile olaya ilişkin olarak düzenlenen tutanak, ceza dosyası içeriği, tanık beyanları ve önceki bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, oluş şekline göre ve özellikle, davacı sürücünün tali kusurlu olduğunun kesinleşmiş olması gözetilerek yeniden belirlenmesi ve çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlar Kanununun 53.maddesi (6098 sayılı BK.nun 74.maddesi) uyarınca, hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararının ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıaların hukuk mahkemesini bağlayacağı- O halde mahkemece BK.nun 53. (6098 sayılı BK.nun 74) maddesi uyarınca, bu ceza davası sonucunun HMK'nın 165. maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
818 sayılı BK'nın 53. ve 6098 sayılı TBK'nın 74. maddelerine göre hukuk hakimi, ceza mahkemesi ilamının, maddi olguya ilişkin tespitleriyle bağlı olduğu-
Vekalet sözleşmesinden doğan alacağın tahsili yönündeki takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacı vekilin, takip ettiği iş ve işlemlerde kullanılmak üzere 14 imzalı boş belge aldığı anlaşılmış olup davacı vekilin hesap verme yükümlülüğü çerçevesinde, davalının savunması doğrultusunda, bu imzalı kağıtların nerelerde sarf edildiğini, belge asıllarının bulunduğu yerleri de bildirmek suretiyle, iade veya iptal edilmiş ise davalının da yer aldığı yazılı bir belge veya kesin delillerle ispatla mükellef olduğu- Ek protokolde bu belgelerin sarf edildiğinin yazılı olmasının, davacının iddiasını ispatı için elverişli sayılamayacağı- Mahkemece bu husus araştırıldıktan sonra, tamamının vekalete dayalı olarak kullanıldığı yahut iade/iptal edildiği ispatlanır ise taraflar arasındaki ibranameden sonra davacının davalı şirkete herhangi bir hizmet verip vermediği, ilgili yerlerden sunulacak deliller toplanarak, açığa imzanın kötüye kullanılmasına dair davacı hakkındaki ceza davasının da neticesi beklenip karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki “kurum işleminin iptali” davasında, "boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama" olgusunun tüm açıklığıyla ve özellikle taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması gerektiği-
Ceza mahkemesince belirlenen maddi olgular hukuk hakimi yönünden de bağlayıcı olduğundan ceza davasının kesinleşen kararında "haksız fiil faili hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamış olması" durumunda zarar gören lehine hükmedilen tazminat miktarından "bölüşük durumda" kusur nedeniyle indirim yapılması gerekmediği-
Tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklının, davalı borçludaki alacağının gerçek bir alacak olması koşulu ile borcun (davacının alacağının) iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olmasının davanın ön koşulları olduğu- Tasarrufun iptali davasının önkoşul yokluğu nedeniyle reddi halinde, davalı lehine maktu vekalet ücreti takdiri gerekeceği-
Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup ispat yükümlülüğünün borçlu olmadığını iddia eden davacıya ait olduğu-
Rücuan tazminat işlemine ilişkin açılan davada, davalının kusurunun hangi oranda olduğuna dair bir bilirkişi raporu alınmadığı, bu konuda ceza dosyası kapsamında trafik polis memuru bilirkişi tarafından düzenlenen raporla yetinildiği; mahkumiyet halinde, maddi olgular bakımından hukuka aykırılığın varlığı noktasında ceza mahkemesi kararı, hukuk mahkemesini de bağlayıcı olduğu ancak, ceza mahkemesinin beraata ve kusur oranına ilişkin saptaması hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olmadığı(TBK. mad. 74 – BK. mad. 53)- Davalının kusur oranı konusunda bir üniversite kürsüsü veya Adli Tıp Kurumu'ndaki uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve rücunun kapsamının buna göre belirlenmesi gerektiği- 
Ceza mahkemesi kararının hukuk hakimini bağlayabilmesi için TBK'nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesi kararının maddi olgu yönüyle kesinleşmiş olması gerektiği, bu yönden kesinleşmiş bir karar bulunmaması halinde, hukuk hakimini bağlayacak bir ceza mahkemesi kararından da söz edilemeyeceği-