İcra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenirken banka beyanı esas alınarak işlem yapıldığı, davacı banka ise davalı bankanın alacağının esas ve miktarına itiraz ettiğine göre, davacının iddiaları kapsamında, davalı bankasının alacağının esasının ve miktarının araştırılmasının gerekli olduğu-
Alacaklı vekilinin istifası üzerine banka şubesine yapılan tebligat üzerine 7 gün içinde yapılan şikayetin süresinde olduğu-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulması gerekeceği-
Davacının hapis hakkından kaynaklanan alacağının rüçhanlı olduğu iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itirazlarının, alacağın doğumuna (esasına) ve gerçek miktarına yönelik olmayıp, sıraya yönelik olduğu, bu durumda mahkemece, İİK'nın 142/son maddesi uyarınca İcra Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerekeceği-
Talep, İİK'nın 142/3. maddesine dayalı olarak sıra cetvelindeki sırayı şikayet niteliğinde olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde şikayette bulunulmasının gerekeceği, şikayet süresinin, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde sıra cetveline alacağın esas ve miktarına ilişkin yapılan itiraz davalarında olduğu üzere eda hükmü kurulmamasının gerekeceği-
H.n mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacağı teminat altına almak amacıyla düzenlenen ipoteğin uygulamada "limit ipoteği" olarak adlandırıldığı-
Şikayetçilerin talebi alacaklarının işçi alacağı niteliğinde olduğu ve Yasa'nın tanıdığı imtiyaz nedeniyle ilk sırada yer alması gerektiği noktasında olup, itirazın sıraya yönelik olduğu, bu istemin içeriğine göre alacağın niteliğinin belirlenmesi, esasa yönelik bir incelemeyi gerektirmeyeceğinden uyuşmazlığın çözüm yerinin icra mahkemesi olduğu-