Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim alacaklarından dolayı kanuni temsilcilerin sorumluluğunun fer’i bir sorumluluk olmayıp birinci derecede ve doğrudan bir sorumluluk olup, kurumun temsilcinin malı üzerinde haciz işlemi uygulatabilmesi için öncesinde 6183 sayılı Yasa uyarınca bir takip başlatması gerektiği-
Ticari işletmenin, Ticari İşletme Rehni Kanunu'nun 3. maddesinde yer alan unsurlarının tamamı üzerinde rehin kurulabileceği, sadece bazıları üzerinde kısmi rehin kurulmasının mümkün olmadığı- Ticaret unvanı, işletme adı ve işletme tesisatları rehnin zorunlu unsurları olduğundan, kalan diğer unsurların rehnin kapsamı dışında bırakılabileceği-
Alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği- Alacaklı, kendi sırasına veya iflâs hukuku kurallarının yanlış uygulandığına değil, kendi alacağı hakkında nedenleri gösterilerek verilen ret veya kısmen kabul kararının esasına veya bir başka alacaklının alacağına veya onun sırasına itiraz ediyorsa ticaret mahkemesine dava açması gerektiği-
Davalı yanın takibine dayanak çeklerinin ibraz tarihi davacı alacağını takip dayanağı kıldığı çekin ibrazından önce olduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağından muvazaa sebebine dayalı sıra cetveline itiraz davasının reddi gerekeceği-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında, davalı yanın takibine dayanak olan çeklerin ibraz tarihi (13.07.2007), davacının takip dayanağı kıldığı çekin ibrazından (16.07.2007) önce olduğu dosya kapsamı ile belirlenmiş olduğundan, davalı alacağının, davacı alacağından daha önce doğduğu ve sonraki alacak bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
Bir tüzel kişiliğin vergi borcundan dolayı onun temsilci ve ortaklarına hangi şartlarla müracaat edilebileceği Vergi Usul Kanunu'nun 10 ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35 ve mükerrer 35. maddesinde gösterildiği-Kendisine sıra cetvelinde pay düşmeyen alacaklılara şikayetin yöneltilmesi doğru olmadığından, bunların giderlerden sorumlu tutulmasının hatalı olduğu-
Sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetlerde, şikayet olunan hususların mahkemece çözümlenmesi ve düzenlenen sıra cetvelinin değiştirilmesinin teminen iptale karar verilmesi gerekeceği-İcra mahkemesince Türk Ticaret Kanunu'nun 1235, 1247 ve 1257. maddeleri ve alacaklıların alacak kaynakları da dikkate alınarak ihalesi yapılan geminin satış bedelinin hangi alacaklıya ne öncelikte ödeneceği, yani paylaşımın ne şekilde yapılacağının açıkça gösterilmesi gerektiği-
Asliye hukuk mahkemesince taşınmazın tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir ve İİK. mad. 281/2 gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, ihtiyati haciz şerhinin sehven işlenmediğinin anlaşıldığından, taşınmazın tapu kaydındaki şerhin, sadece ihtiyati tedbir şerhi değil, aynı zamanda ihtiyati haciz şerhi olduğu- İİK. mad. 281/2 uyarınca uygulanan ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği- Mahkemenin tasarrufun iptali davasının ilk kabul kararının tarihinin, şikayet olunanın ihtiyati haczinin, kesin hacze dönüştüğü mahkemenin tasarrufun iptali davasını kabul kararı tarihinden önce olduğu ancak sonra kabul edilen davanın kesinleşmiş olduğu, İİK. mad. 268 ve 100. maddeleri uyarınca, ihtiyati haczin tatbikinden sonra kesin hacze dönüşmeden önce aynı malları diğer alacaklı tarafından haczedilirse, ihtiyati haciz alacaklısının sonraki hacze aynı derecede iştirak edeceği, taşınmaz üzerine ilk ihtiyati haczin şikayetçinin alacaklı olduğu davadan konulduğu, şikayet olunan lehine sonra konulan ihtiyati haczin önceki ihtiyati haciz kesinleşmeden konulmuş olması nedeniyle aynı derecede iştirak edeceği-
Sıra cetveline itiraz davasında, şikayetçinin satış tarihi itibariyle kesin alacak miktarı belirlenerek, sonucuna göre bu alacak miktarını paylaştırmada gözeten bir sıra cetveli düzenlenmesi gerekeceği-
Aynı sıra cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimali doğurabileceği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun kararında, bir yargı çevresinde aynı düzeyde bulunan birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağının belirtildiği- Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ tarihinin ilgili İcra Müdürlüğü'nden sorulması, İcra Müdürlüğü tarafından tebliğ belgesinin bulunamaması halinde PTT idaresi ile yazışma yapılarak tespitinin istenmesinden sonra, ihtiyati haczin hangi tarihte kesin hacze dönüştüğü belirlenerek karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz müzekkeresinin üçüncü kişiye ulaştığı tarihin kesin haciz tarihi olarak kabulünün doğru olmadığı-