Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, kural olarak muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekeceği- Dava tarihinde yürürlükte olan HUMK. 299’e göre 02.01.2009 tarihli muacceliyet sözleşmesinin en son düzenlenebileceği tarihin, davalının başlattığı takibin tarihi olan 15.01.2009 olup, bu tarihin davacının takip tarihinden önce olması sebebiyle, davalı ve borçlu şirketin ticari defterlerinin davalının takip konusu alacağının 73.757,00 TL'lik kısmını doğruladığı da gözönünde bulundurulduğunda davacının alacağının gerçek bir alacak olduğunun kabul edilmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerekeceği- Sıra cetveline itiraz davasının kabulü halinde, bu tür davalarda kıyasen uygulanan İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinde davalıya ayrılan satış bedelinin yargılama giderleri de dahil olmak üzere öncelikle davacıya tahsisine, artan para olması halinde davalıya verilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve İcra Müdürü'ne bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede yeni sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirlemesi, diğer bir anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, cetvelin hukuka uygun olmayan kısımlarını göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için İcra Müdürü'ne talimat vermesi (İİK'nın 17/1 md.) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında gerekçe tekrar edilmeden sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinilmesi gerekeceği-
Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmesi gerekeceği, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklıların da yargılamaya dahil edilmesi ve şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması bakımından şikayetçiye husumet eksikliğini tamamlaması için kesin süre verilmesi gerekeceği-
Davacının, davalı alacaklıya ipotek limitinden fazla pay ayrıldığı iddiasına dayalı bu itirazı üzerine, mahkemece limit fazlasının ipotek kapsamında olup olmadığının incelenmesi gerekeceği ve bu itiraz, alacağın doğumuna ve miktarına değil, sıraya yönelik olduğundan, icra mahkemesinin görevli olduğu-
Taraflar arasında doğrudan bir ilişki ve davanın ticari bir dava olmaması sebebiyle sıra cetveline itiraz davalarında genel mahkemelerin görevli olduğu-
Şikayetin, haciz sıra cetvelindeki sıraya ilişkin olduğu, sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, gerekçede düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I), hükümde de sıra cetvelinin iptaline karar vermekle yetinmesi gerekeceği-
İstanbul 7. İcra Müdürlüğü'nün 23.03.2012 tarihli yazısına cevaben İstanbul 30. İcra Müdürlüğü'nün 2011/24515 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen tarihsiz cevap yazısında haciz ihbarnamesi ile ilgili dosyaya gelen herhangi bir cevap olmadığı belirtilmiş ise de, 27.10.2011 tarihli cevabın mevcudiyeti karşısında mahkemece bu yazıya itibar edilmemesinin ve haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olup olmadığının tartışılmasının ve icra dosyadaki 27.10.2011 tarihli belge asıl olmasına rağmen suret olduğunun kabulünün doğru olmadığı-
İcra ve İflâs Kanunu'nun 142 nci maddesine göre alacağın esas ve miktarına ilişkin itirazların incelenmesinin genel mahkemelerin görevine dahil olduğu, davalı şirket vekilinin alacağın muvazaalı olduğunu ileri sürdüğü, bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmek gerekeceği-
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde ileri sürülmesinin gerekeceği-(İİK 142) Haciz konusu bir malın satış tutarının kural olarak, İİK'nın 138. madde hükmü uyarıca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılayacağı, haciz tarihinden sonra oluşan alacakların, önceki hacizden yararlanamayacağı-(İİK 138) Davacı tarafça adı geçen davalının temlik aldığı alacağın ödenmiş olduğu, yani alacağın esasına yönelik itirazda bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece, bu davalı yönünden görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esası incelenerek, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz eden alacaklının borçlu hakkında yapmış olduğu takibin ve buna bağlı olarak haczinin geçerli olması gerektiği-