Mahkemece, ilk haciz asıl ve birleşen dosyada şikayetçinin haczi olmakla sıra cetvelinin şikayetçinin takip dosyasında düzenlenmesi gerektiği ve asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan bankanın takibinin kambiyo senedine dayalı olarak başlatıldığı ve İİK.'nın 100. maddesinde belirtilen ve ilk hacze iştiraki sağlayan belgelerden herhangi birine dayanmadığı gözetilerek asıl ve birleşen dosyada şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak şikayet olunan bankanın ihtiyati haczinin 5 günlük sürenin geçmesiyle kesinleştiğinin kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
"Davalı lehine düzenlenen üst sınır ipoteği ile ilgili akit tablosunda "0" olarak gösterilen faiz oranına aykırı olarak asıl alacağa faiz eklenerek ve üst sınır ipotek limiti aşılarak, davalıya pay ayrıldığı" iddiasına dayalı itirazın alacağın doğumuna ve esasına yönelik olmadığı- İpoteğin bir üst limit ipoteği olup olmadığını belirlemenin icra mahkemesinin görevine girdiği-
Ayrıca sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK'nın m. 17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği, bu durumda mahkemece, paylaştırmanın nasıl yapılacağının gerekçede gösterilmesi gerektiği gözetilerek, gerekçe kısmında bilirkişi raporu doğrultusunda paylaştırmanın nasıl yapılacağının açıklanması gerekirken, hüküm fıkrasında paylaştırmanın nasıl yapılacağının gösterilmesinin, HMK'nın hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmadığı-
Konut ve araç kredisi gibi tüketicinin şahsi ihtiyacını karşılayan varlıkları edinme amacıyla kullanılan krediler için gösterilen teminatların, kural olarak sadece bu kredilerden doğan borçlar için teminat teşkil edeceği, bu borçların sona ermesi ile araç ya da konut üzerindeki rehin haklarının sona ereceği; banka müşterisinin diğer ticari kredi borçlarının teminatı olarak kullanılamayacağını, borçlunun hem bedeli paylaşıma konu binek otomobil için ve hem de ticari işleri için krediler kullandığı, bedeli paylaşıma konu araçtan kaynaklanan borcunu ödediği anlaşıldığından, araç üzerindeki rehnin, bankanın ticari kredi ilişkisinden doğmuş veya doğacak alacaklarının teminatını teşkil etmeyeceğinin kabulü gerektiği-
Mahkemece verilen karar gereği trafik kaydına "ihtiyati haciz nevinden ihtiyati tedbir" konulmuş olması halinde, bu kararın ihtiyati haciz olarak değerlendirilemeyeceği ve bunun sonucu olarak sıra cetvelinde bu alacaklıya pay ayrılamayacağı-
Mahkemece, vergi borcu bulunan dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları ve esas sözleşmesi getirtilerek bedeli paylaşıma konu taşınmazın malikinin anılan şirketin kanuni temsilcisi olup olmadığının tespiti, bu şahsın şirketin kanuni temsilcisi olduğunun belirlenmesi halinde davalı vergi dairesine ait işlem dosyası incelenerek, AATUH. Kanun'un mükerrer 35 ve VUK’un 10. maddelerindeki koşulların oluşup, oluşmadığının yapılacak araştırma ile belirlenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesinin, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, yani, alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. mad. 17/1), iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği- Sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-
Ticari plakaların özel satış şekillerine tâbi olsalar ve ayrıca kayıt altına alınsalar da trafik sicilinde kayıtlı oldukları, bunların rehninin de tıpkı diğer taşınırlar gibi TMK. 942/II uyarınca trafik siciline şerh verilmek suretiyle mümkün olduğu, taşınır üzerine konulan rehinlerin, onun bütünleyici parçalarını ve eklentilerini kapsayacağı, (TMK. mad. 947/I), bunların rehin kapsamına alınması için ayrıca anlaşmaya veya açıkça belirlemeye gerek olmayıp, bunların rehin kapsamından çıkartılmasının açık anlaşma ile mümkün olacağı- Dar yetkili icra mahkemesinin rehnin geçerliğine ilişkin inceleme yapamayacağı şeklindeki yorumun hatalı olduğu, rehin, alacağa değil sıralamaya ilişkin bir özellik olduğundan, icra mahkemesince değerlendirme konusu yapılabileceği-
Yargıtayın geri çevirme kararında sadece "hangi dosya ya da şikayetçi yönünden temyiz başvuru ve temyiz karar harcını yatırmadığının sorulması, daha sonra alınacak açıklamaya göre muhtıra çıkarılması" istendiği halde yerel mahkemece, temyiz etmemiş sayılacağına ilişkin ihtaratın tebliğ zarfının üzerine yazılmasının usul ve yasaya aykırı olacağı- Sıra cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında, ayrıca sıralamanın nasıl yapılacağının gösterilmesinin, hüküm fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu gibi icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra cetvelinin düzenlenmesinin de isabetsiz olduğu-
Sıra cetvelinin düzeltilmesine karar vermek gerekirken, iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmayıp, uyuşmazlık konusu olay ''rehin sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı''ndan kaynaklandığından 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-