Muvazaa nedeniyle sıra cetvelinin düzeltilmesi istemine ilişkin davada, mahkemece bono keşidecisinin imzasının ona ait olmadığı tespit edildiğinden, temel hukuki ilişki geçersiz olduğu gerekçesi ile süresinde yemin metni sunmayan davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmişse de, bononun önyüzünde yer alan kişilerin, kural olarak aval veren niteliğinde olup asıl borçlu gibi borçtan müteselsil sorumlu olduğu- Aval veren bu kişiler bakımından takibin devam ettiği dikkate alınarak davalının bildirdiği kredi kartı kullanımına ilişkin belgeler ve diğer deliller toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-Yemin ile ispatı mümkün olmayan davada hakimin re'sen yemin teklif etmesinin de hatalı olduğu-
Trafik sicilinin yasayla aleni olduğu kabul edilmiş sicillerden olmadığı ve bu sicilde güven ilkesinin de benimsenmediği- İyiniyetin tespitinde tacirler için ağırlaştırılmış kuralların da bulunmadığı- Tescil ve trafik belgelerinin de hak sahipliğini gösterdiğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi bu belgeler üzerindeki rehin kayıtlarının da mutlak bir bağlayıcılığı olmadığı- Şikayet olunanın hapis hakkının, sarfedilen emek ve malzeme ile aracın servise gelmesi ile tamirinin tamamlanması arasında oluşacak değer farkı üzerinde önceliğinin bulunduğu- Şikayetçinin, şikayet olunanın alacağının tutarına itirazının bulunmadığı gözetildiğinde, aracın tamirden önceki değerlerinin İİİK. mad. 128/a kıyasen uygulanarak tespiti ile gerek muhammen değer ve gerek satış değerleri oranlanarak belirlenecek artı değer üzerinden şikayet olunan alacağına öncelik vermek gerektiği, bütün bedel üzerinde öncelik verilmesinin hatalı olduğu-
İlk hacizden sonra yeniden haciz istenmesinin ilk haczi hükümsüz kılmayacağı, ancak ilk hacizden sonra süresi içinde satış istenmediğinde ilk haczin düşeceği, bu nedenle sonraki hacze değer verilerek sonuca gidilmesinin isabetli olduğu-
Yedieminlikten kaynaklanan alacağın İİK. mad. 138 kapsamında öncelik taşıdığı- İhale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca, mahcuz aracın günlük muhafaza ücreti ve alınacak bedelin azami haddine uygun olarak ödeme yapılıp yapılmadığının denetlenmesi gerektiği-
Konut finansmanı kredisinin teminatı olan ipotek aktinde "taşınmazın borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı" olduğu yönündeki kaydın, tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gerektiği-
İşçi alacakları iflas halinde birinci sırada imtiyazlı ise de, hacze iştirak halinde İİK. mad. 100'deki koşullara sahip olmaması halinde haciz tarihi daha önce olan alacaklıların önüne geçemeyeceği-
İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetvelinde şikayet olunana ait yedieminlikten kaynaklanan alacağın İİK'nın 138. maddesi kapsamında öncelik taşıdığı için mahcuz aracın satışından elde edilen tüm bedelin şikayet olunana verilmesi cihetine gidilmişse de ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde mahcuz aracın günlük muhafaza ücretinin belirlendiği, 4. maddesinde ise alınacak bedelin azami haddinin tespit edildiği, İcra Mahkemesi'nde anılan tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalının kendisinin de diğer borçlularla ve oğlu ile birlikte ortağı olduğu dava dışı şirketin, dava dışı diğer şirketten aldığı yatırım kredisinin ve finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olarak, maliki bulunduğu söz konusu taşınmazı bu şirkete devrederek karşılığında, sözleşmeye kefil olan diğer borçlu ortaklardan bono alması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi söz konusu taşınmazın nihai olarak oğlu ve şirketin ortağına devri de olağan olmadığından, mahkemece, davalının takip konusu alacağının muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Müştekinin karşı tarafın alacağının varlığı ve miktarına bir itirazının olmadığı, sadece şikayet olunanın haczinin düştüğü bu nedenle sıra cetvelinde pay ayrılamayacağını beyan ettiğine göre, bu iddianın şikayet mahiyetinde olduğu, bu nedenle görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu-
Müştekiler şikayet dilekçesinde mükerrer takip bulunduğunu, alacağın hesaplanma tarihi ve alacağa işleyecek faiz konularına ilişkin şikayette bulundukları, anılan hususların tamamının karşı tarafın esasına değil İİK.142/son maddesinde ifade edildiği gibi hesaplama yöntemine ilişkin olup, bu hususlara ilişkin sıra cetveline yapılan şikayetlerin görüleceği mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu, bu nedenle mahkemenin HMK'nın 114/1-c ve 115/2. madde hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-