"Şikayet olunanların alacaklarının diğer malların satışından karşılanıp karşılanmadığının belirlenmesi" gerektiği gerekçesiyle verilen bozma üzerine "yapılan sıra cetvellerinde iddia edildiği gibi davalılara mükerrer ödeme yapılmadığı gibi .. sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline alınarak Vergi Dairesine yapılan 157,69 TL'nin 6183 s. K. gereğince borçlunun borcuna karşılık ödendiği, davacının tasarrufun iptali kararlarından dolayı haciz konulmadığından İİK'nın 100, 138, 140 ve 206. maddelerine göre sıraya alınamayacağı, sıraya alınmamasının kanun gereği olduğu, her iki sıra cetvelinin de yasal düzenlemelere göre tanzim edildiği ve usulsüzlük olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Sıra cetveline şikayet yargılamalarında, sırasına şikayet olunan alacaklının şikayet olunan olarak hasım gösterilmesinin gerekli olduğu, mahkemece gerekçeli karar başlığından şikayet olunan olarak İcra Müdürlüğünün hasım olarak gösterilmesinin hatalı olduğu-
Muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu, genel mahkemeden maksadın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu itibarla somut olaya konu uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek karara bağlanmasının doğru olmadığı- Kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılması halinde, mahkemece kısa karar ile bağlı kalınmadan yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli kararın verilmesi gerekeceği-
Konut kredisi sözleşmeleri sırasında teminat olarak verilen ipotek akitlerinde, konut kredisi dışındaki alacaklar yönünden ipoteğin teminat olması hususunda yazılan hükümlerin geçersiz şart niteliğinde olup, yazılmamış sayılacakları, bu nedenle, mahkemece konut kredisinden dolayı gerçek ipotek borcu belirlenip, sıra cetvelinin şikayet olunan Vakıflar Bankası açısından belirlenecek bu miktar kadar kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla, mahkemece bu husus araştırılmadan, konut kredisi dışındaki borçların da kapsama alınmasının doğru olmadığı-
İlk haciz özel alacağa ait olduğuna göre satış tarihinden önce haczi bulunan ........ Mal Müdürlüğü ve ......... Vergi Dairesi'nin kamu alacaklarından kaynaklanan hacizlerinin ilk hacze iştirak edeceği ve her iki kamu alacağının özel alacakla garameten pay alacağı- Ortak ve yöneticinin şirket borçlarından sorumluluğunun 6138 sayılı Kanun'un 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlendiği, o halde, borçlunun ortak ve yöneticisi olduğu şirket borçlarından sorumlu olabilmesi ve ........... Vergi Dairesi'nin şirketten olan alacaklarının sıra cetvelinde garameye dahil olabilmesi için anılan Kanun hükümlerindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmişse, şirket borçlarından dolayı ayrı takip yapılıp usulünce kamu haczinin var olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun maaşına yazılan haciz yazılarının sıraya konularak bu sıra ile ödeme yapılmasının sıra cetveli olmadığı, sıra cetveline itiraz davalarında davalı alacağının gerçek olduğunu isbat etmek zorunda olmasına rağmen, maaş hacizlerinde üst sıralarda bulunan alacaklar aleyhine açılan davalar genel muvazaa mahiyetinde olup, bu davalarda genel isbat kurallarının geçerli olduğu, somut olayda mahkemece usulüne uygun düzenlenmiş bir sıra cetveli olmamasına rağmen isbat yükünün davacı yerine, davalıya yüklenerek sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan alacaklının alacak aslına itiraz edilmesi durumunda davanın genel mahkemelerde görüleceği, somut olayda davacı sıra cetvelinde 1. sırada yer alan alacaklının alacağının muvazaalı olduğunu iddia ettiğine göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerekeceği-
Sıra cetvelinin düzenlendiği dosyada alacaklı şirketin ödeme emrinin 03.01.2006’da tebliğ edildiği, haciz tarihinin 14.4.2006 tarihli olduğu, haciz konulan gayrimenkullerin ise 05.12.2008 tarihinde satıldığı, davalının bu tarihe kadar satış talebinde bulunmadığı, davacının satış talebinin davalının satış talep etme süresini uzatmayacağı, davalı alacaklının İİK’nun 107. maddesinden yararlanma için kendi satış süresi içinde gayrimenkul satışının yapılması gerektiği ve bu açıklanan nedenle İİK’nın 107. madde şartlarının oluşmadığının anlaşıldığı, dolayısı ile davalının haczinin düştüğünün kabulü ile bu dosya yönünden de şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği- Davacı şirketin 21.10.2003 tarihinde ilamsız icra yoluyla icra takibini başlattığı itiraz üzerine açılan davanın 05.07.2005 tarihinde karara çıkması üzerine alınan ihtiyati haczin bu tarihte kesinleştiği bu tarihten itibaren davacının satış talebinde bulunmadığı gibi avans da yatırmadığı diğer dosyalardan yapılan satış talebinin davacı lehine hak sağlamayacağı, satış tarihi nazara alındığında dahi davacı haczinin düştüğü anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilerek, iddia edilen hususlar hakkında savunma hakkı verilip, varsa usule ya da esasa ilişkin savunma ve delilleri üzerinde durulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalı tarafın yokluğunda dava görülerek hüküm tesisinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1982 Anayasası ve 6100 sayılı HMK'da yer alan düzenlemelerin öngördüğü adil yargılanma hakkının ihlâli ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan doğru olmadığı-
Sıra cetveline gerek sıraya gerekse esasa itiraz ederek iptal talep edildiği takdirde, bu davaların asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılacağı ve bu durumda mahkeme öncelikle sıraya şikayetin değerlendirmesi, şikayet haklı görülmediği takdirde esasa ilişkin itirazın sonuçlandırılması gerekeceği-