Şikayetin sıra cetveline ilişkin olduğu, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergi alacağının rehinli alacaklardan da önce ödeneceğinin hükme bağlandığı-
Söz konusu haczin şikayetçinin haczinden önce olduğu ve sıra cetvelinde pay ayrılmayan alacak için şikayette bulunulmasında hukuki yararı bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Sıra cetvelinde alacak talebinde bulunup takibi başlatan, borçlunun malına haciz koyduran vergi dairesinin tahsil makamı olmakla yapılan tebligatın geçerli olduğu, süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalının icra takip dosyasının davacı bankanın icra takip dosyasından önce kesinleşmiş olduğu, ayrıca alacağının sıra cetvelinde 1. sırada olması gerektiğini iddia eden davacı bankanın birinci sıradaki alacaklıya değil, ikinci sıradaki alacaklıya karşı dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İtiraz, muvazaa iddiasına dayalı olup; İİK’nun 142/1. maddesi uyarınca alacağın esasına ilişkin bulunması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle, şikayetin görev yönünden reddinin gerekeceği-
19.04.2011 tarihinde haczin konusu para olduğundan 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince garame koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği; red kararının şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2011 tarihli ilamıyla, “hacze konu 3. kişideki paranın tahakkuk tarihinin nakde dönüş tarihi olarak kabulü ile para hacizlerinde de 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesinin uygulanmasının mümkün olduğu, bu hususun gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle mahkemenin red kararının bozulduğu; hacze konu paranın nakde dönüş tarihi olarak 20.04.2010 tarihinin kabulünün gerektiği, şikayetçinin haciz tarihinin de 27.10.2010 tarihi olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davalı alacağının protesto edilmemiş bonoya dayandığı, bu nitelikteki bir belgenin tek başına alacağın varlığının ispat vesikası olamayacağı-
Şikayetçi şikayet edilenin hem sırasına hem de muvazaa iddiası ile alacağın esasına itiraz ettiğinden, İİK'nun142/son maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu-
Davacının itirazının, takip konusu çeklerin zamanaşımına uğraması nedeniyle takip dosyalarına pay ayrılamayacağına yönelik olması nedeniyle İİK’nun 142/1. maddesi gereğince şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği-
İİK’nun 142/1. maddesinde geçen alakadarlar ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade edeceği-