Şikâyet olunanın haczinin düşmemiş olduğu, asıl davada şikâyetçinin alacağının dayanağı olan ipoteğin şikâyet olunanın ihtiyati haczinden sonra konulduğu, birleşen davadaki şikâyetçinin alacağının imtiyazlı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 142. maddesi uyarınca sıra cetveline karşı her alacaklının ilgilisine dava açarak itiraz edebileceği, hükümde bu hak, alacaklılara tanınmış olup, kural olarak borçlunun düzenlenen sıra cetvelindeki sıraya itiraz hakkının bulunmadığı-
Gümrük vergileri ve resimleri rüçhanlı olup, gümrük vergisine tabi eşyanın satışından elde edilen paradan öncelikle ödeneceği, bu nedenle gümrük vergilerinden doğan alacağın rüçhanlı olabilmesi için, gümrüğe tabi eşyanın veya bu eşya satılmışsa, satış bedelinin iflas masasında olması şart olup, diğer malların satış bedelinden gümrük vergilerinin ödenmesinin mümkün olmadığı-
Sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin yapılan şikayette, mahkemece şikayetçinin geçerli bir haczi olduğu kabul edilerek şikayet olunan yönünden inceleme yapılmasının gerekeceği-
Şikayetin, sıra cetvelindeki sıraya ilişkin olduğu, şikayetçinin haczi, şikayet olunanın kesinleşen haczinden daha önce kesinleşmiş olmasına göre, şikayet olunan yönünden İİK'nun 268. maddesi koşulları da bulunmadığından, şikayetin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, davalıya sıra cetvelinde isabet eden tutarın payları oranında davacıların dosyalarına, yargılama giderleri de dahil olmak üzere aktarılmasına, artan kısım olması halinde bu kısmın davalıya bırakılmasına karar vermek gerekeceği-
Sıra cetvelinin ilk kesin (veya ilk kesinleşen ihtiyati) haciz ile bu hacze iştirak edebilecek hacizlerin belirlenerek düzenleneceği, ihtiyati hacizlerin kesinleşmesi için ödeme emrinin tebliği ve (itiraz ya da şikayet değil) ödeme süresinin geçmesi gerekeceği, bu sürelerin hesabında İİK’nun 20 nci maddesinin de dikkate alınacağı-
Mahkemece, dava dışı borçlunun bütün borcunu ödemediği ve davalı bankanın bu sözleşmeler nedeniyle sıra cetveline konu miktardan daha çok alacağının bulunduğu, alacağın muaccel ve mevcut olduğu anlaşıldığından, davacının talebinin yerinde bulunmadığı, bu anlamda alacağın ipoteğe dayanması, takip tarihi nazara alınarak davalının alacağının davacıya göre sırasının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-