İtirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, yalnız sıraya ilişkinse icra mahkemesinde ileri sürülmesinin gerekeceği-
Mahkemece, itiraza konu alacağın şikâyetçi tarafından 6183 sayılı yasanın kapsamında takip edildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilerek, yapılacak inceleme sonucunda sıra cetvelinin düzenlendiği tarihte dikkate alınarak 5479 sayılı kanunun 4. maddesi ile değişik 6183 sayılı kanunla değişik 6183 sayılı kanunun 21/son maddesi çerçevesinde değerlendirilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacının kayıt kabul isteminin kabul edilebilmesi için alacağın varlığını ve bu bağlamda halefi olduğu Elmaziye’nin haklarını kanıtlamak zorunda olduğu-
Mahkemece, sıra cetvelinin şikâyetçiye tebliğinden sonra 7 günlük yasal süre geçtikten sonra şikâyette bulunulduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, takip talebinde gösterilen alacak miktarının düzenlenen sıra cetveline eksik yazıldığının ve takip hukuku hükümlerine aykırı hareket edildiğinin ileri sürülerek icra müdürü işlemi hadiseye uygun olmadığından İİK’nun 16. ve 18. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin icra hukuk mahkemesi olduğu-
Mahkemece şikayet olunanların alacaklarının diğer malların satışından karşılanıp karşılanmadığı hususunda dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve Vergi Dairesinin alacağı yönünden 213 sayılı Yasa’nın 10 ve 6183 sayılı Yasa’nın 35 ve mükerrer 35. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu hususların gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davalının alacağın hem esasına hem de sırasına itiraz etmesi durumunda, mahkemece, önce sıraya ilişkin şikayetin karara bağlanmasının, sonra alacağın esasına ilişkin itirazın değerlendirilmesinin gerekeceği-
Davalının takip dayanağı belge ve buna ilişkin alacağın davacınınkinden daha önce tarihli olması karşısında ve takip işlemlerinin hızlandırılmasının davalının alacağının muvazaalı olduğunu göstermeyeceğinden sıra cetveline yönelik itirazın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Fiili hacizden sonra satış isteme süresinin yeniden başlayacağı, satışla ilgili bir yıllık sürenin geçmediği, sıra cetvelinde usulsüzlük bulunmadığı-
İpotekli alacağın miktarı çekişmeli olduğundan alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-