Davacının itirazı alacağının, rüçhan hakkı sağlayan gemi ipoteğine dayandığı ve sıra cetvelinde bu nedenle üst sırada yer alması gerektiği noktasında olup, davanın inceleme yerinin İcra Mahkemesi olduğu-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; şikâyet olunanların devlet hakkının ve özel idare payının öncelik ve imtiyaz hakkı bulunduğuna ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığı, ruhsat sahibinin devlet hakkı ve özel idare borcuyla ilgili 6183 sayılı kanuna uygun olarak yapılmış bir tarh ve tahakkuk işlemi ve ödeme emri de bulunmadığı, bu nedenlerle şikâyet olunanların özel idare payı ve hazine payı alacaklarının mahsubu suretiyle düzenlenen sıra cetvelinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle şikâyetin kabulü ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İcra takiplerinde ilk sırada yer alabilmek için muvazaalı olarak rehin sözleşmesi yapıldığı gerekçesine dayanılmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, sıra cetvelinin ilk iki sırasında yer alan şikâyet olunan alacaklıların dahi tahsil edemediği, bakiye borcun bulunduğu, şikâyetçinin sıra cetvelinde 12. sırada yer aldığı, bu nedenle kendisine hiçbir şekilde pay düşmeyeceği gerekçesiyle, menfaat yokluğu sebebiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Mahkemece, şikâyet olunanın takip dosyasındaki kesin haczin, şikâyetçinin takip dosyasındaki kesin hacizden önce olduğu, şikâyetçinin takip dayanağı olan genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarının İİK.’ nun 100/3. maddesinde sayılan belgelerden de olmadığı, bu sebeple ihale bedelinin her iki icra takip dosyası alacaklısı arasında garameten paylaştırılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Asıl ve birleşen dosyada şikâyetçiler tarafından kendi sırasına itiraz edildiğine göre, mahkemece, kendilerine husumet düşmeyen diğer alacaklıların davaya dâhil ettirilip aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve bu nedenle kararın düzeltilerek onanmasının gerekeceği-
Hem sıraya hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesinin, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesinin gerekeceği-
Mahkemece, sıra cetvelinin düzenlenmesinden evvel vergi dairesince kesinleşmiş vergi alacağının olduğunun bildirildiği, başkaca alacak için haciz bildiriminde bulunulmadığı, satış tarihi itibariyle tapu kaydındaki alacak miktarının esas alınmasında bir sakınca bulunmadığı-
Davacı, davalı alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla alacağın esas ve sırasına itiraz ettiğinden, İİK’nun 142/1. maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu-
01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkemenin (alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın) HMK’nın 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-