Mahkemece, manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmının sıra cetvelinin düzenlendiği tarihte kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, alacağın tamamının nizalı olduğuna ilişkin gerekçesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Sıra cetveline itiraz davalarında, davacının haklı bulunması halinde, sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya isabet eden payın davacıya alacağı nispetinde verilmesinin ve varsa artan kısmın davalıya bırakılması yönünde hüküm kurulmasının gerekeceği-
Şikâyetçi vekilinin, şikayet olunan vergi dairesi müdürlüğüne yönelik şikayetinin, mahkemece, önceki hükümde reddedildiği ve red kararı, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddedilmesi ile kesinleştiği halde, mahkemece son kurulan hükümde bu husus gözardı edilerek, şikayet olunan vergi dairesi müdürlüğü yönünden de sonuç doğuracak şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle şikayet olunan vergi dairesi müdürlüğü lehine bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekeceği-
Mahkemece şikâyetin borçluya yöneltilemeyeceği ve haciz tarihlerine göre sıra cetvelinde bir usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Masa alacaklarının (borçlarının), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlar olduğu (örn: iflas kararının ilanı giderleri, defter tutma giderleri, masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti, masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti), masa alacaklarının, iflas alacaklarından önce ve iflas masasından tam olarak ödeneceği; davacının müflis davalı şirkete kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeler ile bağımsız yeni davacının müflis davalı şirkete kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeler ile bağımsız yeni bir alacak doğduğundan, bu yeni alacağın ödeme tarihi, iflas tarihinden önce ise ‘iflas alacağı’, sonra ise ‘masa alacağı’ niteliğinde olduğu iflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nun 235. maddesindeki süreler uygulanmayacağı, mahkemece, dava konusu borcun masa borcu olup olmadığı konusunda uyuşmazlığın esası incelenip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Sıra cetveline yönelik şikâyetlerde İcra mahkemesi, önüne gelen şikâyetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sırada yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapması için icra müdürüne talimat vermesi(İİK. md. 17/1) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesinin ve sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesinin gerekeceği-
Sıra cetvelinin yapıldığı icra dosyasındaki ilk sırada bulunan hacze herhangi bir itiraz olmayıp, paylaştırmada intifa hakkı sahiplerinin dikkate alınmadığı ve sıra cetveline konu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı için pay ayrıldıktan sonra bu intifa hakkı üzerine haciz koyanlar açısından ayrı bir sıra cetveli düzenlenmesinin gerektiği-
Talep, İİK.’ nun 142/3. maddesine dayalı olarak sıra cetvelindeki sıraya şikâyet niteliğinde olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde şikâyette bulunulmasının gerekeceği-
Şikâyetçinin talebinin, şikâyet olunan banka lehine tesis edilen rehnin kapsamına ilişkin olup, rehnin temin ettiği alacağın tespitine yönelik olduğu, bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-