İki lehtarı bulunan senet bedelinin tamamının lehtarlardan birisi tarafından icraya konulamayacağı, lehtarın ancak payı (yarısı) oranında senedi icraya koyabileceği—
Süresinden sonra bankaya ibraz edilmiş olan çeke dayanarak alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte bulunamayacağı—
Senet bedelini yetkili hamile ödeyen keşidecinin, senet lehtarına rücu edemeyeceği—
Bononun vade tarihinin, senet tedavüle çıkarılmadan yazılabileceği-
Borçluya gönderilen ve alacaklı (vekili) tarafından çıkarılan «senet sureti»nde «tanzim tarihi»nin yazılı olmaması fakat icra kasasındaki senet aslında «tanzim tarihi»nin görülmesi halinde, senet «bono» niteliğinde sayılacağından yapılan takibin iptal edilemeyeceği-
Senette «keşideci» olarak gerçek kişinin ad ve soyadı yazılmış olsa dahi, pul ve açıktaki imzaların üzerinde -gerçek kişinin temsilcisi olduğu- şirketin kaşesinin basılmış olması halinde, senedin şirket adına düzenlendiğinin kabul edilmesi gerekeceği—
«Aval içindir», «kefalet ettim», «temin ettim» vb. sözcüklerin aval’i ifade edeceği (ve senedi; bu sözcükleri yazdıktan sonra imzalayan kişinin, tıpkı lehine aval verdiği kimse gibi sorumlu olacağı)—
Senedin «lehtar» kısmında adi ortağın gösterilmesi halinde, bu senedin «bono» sayılamayacağı—