Vesayet altında bulunan malikin verdiği vekâletname ile vekil tara-fından ilk el durumundaki eşine yapılan satışın yasal dayanaktan yoksun olduğu, vekilin eşi tarafından davalı - üçüncü kişiye yapılan satışta, bu kişinin kötüniyetli olması (vekâletname veren ilk malikin vesayet altında bulunduğunu bilen ya da bilmesi gereken durumda olması) halinde MK. 1023 hükmünün koruyuculuğundan yararlanamayacağı-
Tecavüz edilen arsayı sonradan iktisap eden kişinin MK.nun 1023. maddesine dayanamayacağını ve “tapu kütüğünde yer almayan bir husu-sun kendisine karşı etkili olamayacağını” ileri süremeyeceği- (MK.nun 725. maddesinden kaynaklanan ve eski malike karşı kullanılması müm-kün olan hakkın, taşınmaza daha sonra malik olana karşı da ileri sürülebileceği) (MK. 725 hükmünün, MK. 684 de düzenlenmiş olan «bütünleyici (tamamlayıcı) parça» kuralına istisna teşkil ettiği, MK. 725’deki koşulların gerçekleşmesi halinde, taraflar arasında bir «eşyaya bağlı borç» ilişkisinin doğacağı)-
Ehliyetsiz olan kişinin yapmış olduğu tasarruf geçersiz olduğundan hukuki sonuç doğurmayacağı, “ilk el” durumundaki üçüncü kişiye yapı-lan temlikin de geçersiz olacağı, buna karşın aynı taşınmazı bu kişiden devralan ve “ikinci el” durumundaki kişini iyiniyetli olması halinde MK. 1023’den yararlanabileceği-
Davalıların mirasbırakanı ile diğer davalıların ve mirasbırakanın vekilinin aynı köyden olmaları, birbirlerini yakından tanımaları nede-niyle, müvekkilinin ölümünden sonra vekilin davalılara yaptığı satışta alıcıların iyiniyetli sayılamayacakları-
Bir an için üçüncü kişinin kötüniyetli olduğu iddiasının bulunmadığı kabul edilse bile iyiniyet, MK’nin 1023. maddesi uyarınca mülkiyet veya bir diğer ayni hakkın iktisabında kurucu unsur olduğu ve dolayısı ile iyiniyetin karşıtı kötüniyet de hakkın iktisabına engel teşkil eden bir itiraz niteliğinde bulunduğundan, yargılama sona erinceye ka-dar iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tâbi olmadan her zaman ileri sürülebileceğine ilişkin İçtihadı Birleştirme Kararı-
Satış akdine dayanmakta olan tarafın, MK 631 uyarınca “kanuni karine” olarak satın almada iyiniyetli sayılacağı –
Tecavüz edilen arsayı sonradan iktisap eden kişinin MK.nun 931. maddesine dayanamayacağı ve tapu kütüğünde yer almayan bir hususun kendisine karşı etkili olamayacağını ileri süremeyeceği-
Olayların akışına göre iktisabının iyiniyete dayandığı asla kabul edilemeyecek olan kişinin MK. 1023 hükmünden yararlanamayacağı-
Tapu kaydına dayanarak taşınmazı satın alan kimsenin (MK. 1023) bu iktisabının, ayni taşınmazı tapu dışı ifraz, bağış ve zilyedliğe daya-narak elinde bulunduran ve ona ev yapmış olan davalıya karşı -davacının bu durumu bildiğinin veya bilebilecek durumda olduğunun kanıtlanması (anlaşılması) halinde- korunmayacağı-
Davalının, salt davacıların amcalarının oğlu olması bu yerde davacıların hakları olduğunu bilmesi gereken kişi durumunda bulunduğunu o nedenle de bu yerleri iktisabında kötü niyetli olduğunun kabulüne imkan veremeyeceği-