Bir yere iki tapu kaydının uyması yani “çifte tapu” halinde, uyuş-mazlığa MK.1023 hükmünün uygulanamayacağı, tarihi eski olan ve doğru esasa dayanan tapu sahibinin hakkının üstün tutulacağı-
Vekilin vekâlet görevinin sona erdiğini öğrenmeden önce yaptığı işlemlerin vekâlet vereni veya mirasçılarını bağlayabilmesi için işlemin tarafı üçüncü kişilerin de vekilliğin sona erdiğini bilmemesi (iyiniyetli olmaları) gerektiği-
Tapuya şerh edilmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesine rağmen ta- şınmazı satın almış kişinin “iyiniyetli” (MK. 3) sayılamayacağı-
Halifelik ve saltanatın kaldırılması ile padişahlara ait taşınmaz-ların kamu malı olarak hazineye geçtiği, bu tür taşınmazları, üçüncü kişilerden kayden satın alanların iyiniyetlerinin korunmayacağı-
Üçüncü el durumundaki davalı tapu maliklerinin, tapu kaydına dayanarak -henüz tapuya iflas şerhi yazılmadan- taşınmazı satın almış olmaları halinde, onların kötüniyetli olduklarının, davacı tarafça ispatı gerekeceği-
“Sicildeki kayda dayanarak, iyiniyetle iktisapta bulunanların iktisaplarının geçerli olacağı”nı öngören eMK. 931 hükmünün bir “def’i” değil “itiraz”ı düzenlediği, davalı böyle bir savunmada bulunmasa bile, hakimin bu hükmü kendiliğinden gözönünde tutacağı ve “davalının iktisabının kötüniyetli olduğunu” ileri süren davacının bu konudaki delillerini değerlendirerek uyuşmazlığı çözümleyeceği-
Sahte vekaletnameye dayanılarak yapılan satış işleminde alıcının MK. 1023 korumasından yararlanamayacağı-
Sebebe dayanmayan bir işlemle mülkiyetin devredilmesi halinde, MK.1023 hükmünden yararlanılamayacağı - MK. 1023 ile korunan iyiniyetin “tapu sicilindeki kaydın doğruluğuna yönelik” olduğu, tapu sicilinin kapsamına girmeyen konulara ait iyiniyetin, bu madde hükmü ile korunmadığı-
MK. 931’de sözü edilen «iyiniyet» in, MK. 3’deki «sübjektif iyiniyet» olduğu, bu nedenle gereken özeni gösterdiği takdirde, tapu kaydındaki yolsuzluğu anlayabilme olanağı bulunan kişinin “kötüniyetli” sayılacağı ve tapudan vâki iktisabının korunmayacağı–
Bir taşınmazı, tapu kaydına bakarak (ona dayanarak) alan kişinin iyiniyetli oluşunun “asıl” olduğu-