Şikayetçilerin, kendi kusurlarına dayanarak, ihalenin feshini isteyemeyecekleri—
Tarafların iradelerini etkileyip sözleşmeyi yapmalarına neden olan şartlar daha sonra önemli surette, çarpıcı, adaletsizliğe yol açar olayların gerçekleşmesi ile değişmişse, tarafların artık o akitle bağlı tutulmayacağı, değişen bu koşullar karşısında MK. 2. maddesinden yararlanılarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesi imkânının hasıl olacağı–
Alıcı konumundaki borçlunun eşinin, «taşınmazın niteliklerinde hataya düşürüldüğü» iddiasının, hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği—
Davalının davacıya ait taşınmazda 1.7.1993 tarihinden itibaren kiracı olup, 1999 yılına kadar ihtilafsız kira bedelini ödediği ve icra hakimliği (icra tetkik mercii) kararı ile taşınmazı tahliye ettiğine göre, davacıya ait taşınmazda İl Başkanlığının kiracı olduğu ve bu kira sözleşmesine de Genel Başkanlığının zımni(üstü kapalı) icazetinin olduğunun kabulü gerekeceği, aksinin kabulünün hakkın kötüye kullanılması olduğu–
MK’nun 2. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacının; hakime özel ve istisnai hallerde adalete uygun düşecek şekilde hüküm verme imkanı sağlamak olduğu–
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesinin gerekeceği-
Edimlerin ifasından sonra, taraflardan birinin, sözleşmenin şeklen geçersizliğini ileri sürmesinin iyiniyetle bağdaşmayacağı (MK. 2. md.)–
Sözleşme yapıldığı andaki, karşılıklı edimler arasında var olan dengenin, sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle, taraflardan biri aleyhine katlanılamayacak derecede, büyük ölçüde bozulması durumunda, sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişkinin hasıl olacağı ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmanın adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale geleceği– Uyarlama davasının dinlenebilirlik koşulları...
Davalı bankaca belirlenen faiz oranının makul olup olmadığının tespiti için, davalı banka ile aynı sektörde faaliyet gösteren bankaların faiz oranlarının tespiti ve onlarla mukayesesi yapılarak arttırılan faiz oranlarının ayrıca objektif iyi niyet kurallarına uygun olduğunun denetlenmesi gerekeceği–
MK’nun 2. maddesinde ifadesini bulan evrensel nitelikteki dürüstlük kuralları ışığında, 1 günlük, en önemlisi nitelik ve kapsamı ortaya konmayan, kuşkulu ve hayat deneyimlerine uyun düşmeyen olgulara dayanmak suretiyle, davacının SSK nezdinde isteğe bağlı sigortalı olmak istemesinin kabul edilemeyeceği–