Tüketicinin taraf olduğu konut kredilerinde, bankaların yasal olarak en fazla %2'ye kadar talep edebileceği erken ödeme komisyonunun, MK'nın 2. maddesi uyarınca ticari kredilerde de uygulanması gerekeceği-
Poliçeye dair bir kısım primlerin davacı tarafa ödenmesiyle sigorta ilişkisinin kurulmuş olduğu, aksine bir savunmanın TMK'nın 2.maddesine aykırılık teşkil edeceği-
Davalı ve davacının taşınmazda paydaş olarak kullandıkları bir bölüm olduğundan, fiili bir kullanım biçiminin oluşup oluşmadığının taksim sözleşmesi de gözetilerek saptanması, fiili kullanma biçimi oluşmuş ise çekişmeli bölümün kimin kullanımına bırakıldığının belirlenmesi gerekeceği-
İİK.mad. 191/1 uyarınca iflasın açılması ile borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisini kaybettiği ve dolayısıyla malvarlığına dahil değerler üzerindeki hukuki işlemlerinin iflas alacaklılarına karşı geçersiz olduğu- Davacının İİK. mad. 254 kapsamında verilen iflas kapatma kararının ilan edildiği, BK.nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin bu tarih itibarıyla başlaması gerektiği, zamanaşımı süresi dolmadan davanın açılmış olduğu,davacı yanca iflas tasfiyesinin devamı sırasında alacaklı ile yapmış olduğu protokol kapsamında alacaklıya ve vekiline yaptığı ödemelerin İİK. mad. 191 gereği iflas alacaklılarına karşı hükümsüz bulunduğu, müflis borçlunun yasada öngörülen geçersizliğe dayanılarak iade talebinde bulunamayacağı, borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağından davanın reddi gerektiği-
Vekilin, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında olduğu, ayrıca vekil ile sözleşme yapan kişi iyiniyetli ise vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni bağlayacağı-
Genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istemiyle açılan davada, genel kurula katılıpta red oyu vermeyen üyenin yokluk halinin tespitini istemesinin TMK'nın 2. maddesine aykırı düştüğünün kabulü gerekeceği-
Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine İş Mahkemesi'nin aynı ilamına dayanılarak dosyaları 2 ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında yeni takip gideri ve vekalet ücretinin talep edilmiş olduğu uyuşmazlıkta, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğundan, alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağından Mahkeme tarafından borçlunun şikâyetinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin uyuşmazlığın tüketici değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceği- Edimlerin karşılıklı olarak tümüyle veya önemli oranda yerine getirilmesi halinde veya şekil koşuluna uyulmadan yapılan sözleşmeye rağmen, arsa payının tapuda yükleniciye geçirilmesi halinde şekil eksikliğinin ileri sürülemeyeceği- Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tüm müşterek maliklerin tapudaki arsa paylarını yükleniciye devrettikleri anlaşılmış olup, sözleşmenin geçersizliğinin tartışma konusu olmadığından, mahkemece, sözleşmenin geçerli hale geldiğinin kabulü ile taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tapuda satış olarak yapılan işlemin sözleşme gereğince yükleniciye avans niteliğinde tapu devri olduğu gözardı edilerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatması yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağı-
Davacı kurum, sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş, davalı taraf ise, sözü edilen bu hizmetten (atık su aboneliği) sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak (atık sudan) yararlanmış olup, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak "sözleşme benzeri" bir borç ilişkisinin kurulduğundan, zamanaşımı süresinin de bir yıl değil 10 yıl olması gerekeceği-