Haksız rekabetin tespiti, men’i ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacı davada, kendisine ait makine projelerinin, eski çalışanın davalı A. tarafından diğer davalılara gönderildiğini ileri sürmüş, mahkemece de davacıya ait projelerin davalı A. tarafından diğer davalılara gönderildiği ancak gönderilen projelerin özgün olmadığı, hali hazırda luna parklarda kurulu bulunan makinelere ilişkin çizimler olduğu bu nedenle haksız rekabet oluşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ancak, iktisadi rekabetin her türlü suistimali, 6762 Sayılı TTK mad. 56 uyarınca haksız rekabet teşkil edeceği, bu kapsamda, başkasının iş mahsulünün kullanılmasının da haksız rekabet oluşturacağı, somut olay bakımından, haksız rekabetin varlığı için, davacıya ait projelerin özgün olması ya da yeni bir icada veya fikre esas teşkil etmesinin zorunlu olmadığı-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Emekli maaşından yapılan kesintinin iadesine ilişkin, kesintiye itirazda bulunulmasından önceki yapılan kesintilerin iade edilmesi talebinin MK. madde 2 ye aykırı olacağı-
Dava dışı eski maliğin kullanımı sırasında, davaya konu paya denk gelen bölümde hak iddia etmeyen davacının, tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının ''dürüst davranma kuralı' (TMK. 2) ile bağdaşmayacağı-
Davalı tarafından zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilerek, zamanaşımı definin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Yıllık izin kullanma taleplerinin süresi 10 günden az olsa da, dürüstlük kuralı gereği yıllık izinden mahsup edilmesi gerekeceği-
Vekil ile sözleşme yapan kişi TMK.'nun 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa vekil ile yaptığı sözleşme geçerli ve vekil edeni bağlayacak olup, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK.'nun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Türk Medeni Kanununun 462/1. maddesinde belirtildiği üzere “taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulması” işlemlerinin vesayet makamının iznine tabi olup, TMK'nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-