Usulsüz tebliğ halinde mahkemece ‘tebligatı öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmekle yetinileceği ayrıca tebligatın iptali’ vb. şeklinde karar verilemeyeceği–
Hükmi şahıslara (tüzel kişilere) yönelik tebliğlerin bunların yetkili temsilcilerine, temsilciler birden fazla ise yalnız birine yapılabileceği (Teb. K. 12)–
Muhatabın ‘adreste bulunmama nedeni’ sorulmuş ise de bu husus belirlenemediği gibi, tevziat saatinden sonra ‘muhatabın o adrese gelip gelmeyeceği’ de açıklanmamış olduğundan yapılan tebligat işleminin geçerli olmayacağı–
Borçlunun işyerinde (petrol istasyonunda) ‘aynı konutta oturan amcası …… imzasına’ yapılan tebligatın, Tebligat Kanununun 17. maddesine uygun ve geçerli bir tebligat olarak kabul edilemeyeceği–
İcra müdürünün borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının, usulüne göre tebliğ edilmiş olup olmadığı yönünde bir takdir hakkı bulunmadığı, bu hususun 7 günlük şikayet süresi içinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurulması halinde mahkemece değerlendirilebileceği–
Tebligat kanununun 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı kişilerin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirtmeleri halinde, durum ve beyanda bulunanın ad ve soyadının tebliği mazbatasına yazılarak, altı beyanda bulunana imzalatılarak tebliğ memuru tarafından tebliğ evrakı bu kişilere verilerek tebligatın Tebligat Kanunu mad. 20 uyarınca yapılacağı–
Tebligat Kanununun 17. maddesine göre ‘muhatabın daimi çalışanlarından birisine’ yapılan tebligatın geçerli olacağı, buna karşın ayrıldığı işyerinde, iş arkadaşına yapılan tebligatın usulsüz olacağı–
Teb. K.’nun 20. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için “adreste birinin bulunması” ve “kendisine tebligat yapılacak kişinin muvakkaten başka bir yere gittiğinin belirtilmiş olması” gerekeceği–