Davalı vekilince temyiz karar harcı, temyiz yoluna başvuru harcı ile temyiz posta masrafı tebliğ giderlerini yatırmadığı, belirtilen harç ve gider eksikliklerinin tamamlanması için dairemizce 16.01.2023 tarihinde muhtıra çıkartıldığı, muhtıranın davalı vekiline 22.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 366 ncı maddesi delaletiyle 344 uncu maddesine göre bir haftalık kesin süre içerisinde harç ve posta masraflarının yatırılmadığı gerekçesiyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacak miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp bu raporun ilk rapordan farklı olması halinde aynı şekilde çelişkiyi giderilecek şekilde 3. bilirkişi heyetinden rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği- İtirazın iptâli davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için İİK'nın 67/II. maddesi gereğince alacağın likid ve borçlunun itirazında haksız olması gerekeceği, eldeki davada alınan teknik bilirkişi raporuna mahkemece itibar edilmemiş olsa dahi borçlunun itirazında haklı olduğu belirtilip iş bedeli hesaplanmamış olduğu gibi mahkemece kabul edilen alacağın varlığı ile miktarı konusunda uzman olmayan mali müşavir bilirkişi raporu ile ve yargılama sonucu belirlendiğinden alacağın likid olmadığı, bu halde davacının koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Uyuşmazlık, davacının kefil sıfatıyla dava dışı kredi alacaklısı bankaya herhangi bir ödeme yapıp yapmadığı, ödeme yapmış ise miktarı, ödediği rakamın davalıdan rücuen tahsilinin talep edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır...
Dava, ödenmemiş kredi kartı borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, dava konusu çekte lehtar olan davacının, davalı keşideciye karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak alacak talebinde bulunabilip bulunamayacağına ilişkindir...
Bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalı tasfiye memurunun şirket defterlerinde davacıya nakit olarak ödendiği gösterilen kayıtla ilgili bir belge sunamadığı, davacı tarafından faturaya dayalı mal satışı yapılarak parasının tahsil edildiğine ilişkin kayda rağmen bu satışın davacı tarafından yapılmadığı; olayda uygulanması gereken mülga 6762 sayılı Kanun'un 224 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince tasfiye memurunun kusursuz olduğunu ispat etmedikçe zarardan sorumlu tutulacağının düzenlendiği, davalının, dava dışı şirkette tasfiye memuru olarak görev yaptığı dönemde şirketin muhasebe kayıtlarında usulsüz işlemler yapmak suretiyle davacı şirket ortağını borçlandırdığı, davalının bu işlemlerinde kusursuz olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve delil sunamadığı; her ne kadar bilirkişi raporunda “dava dışı şirkete ait defter kayıtlarında davacının, hesabına borç kaydedilen toplam 3 adet işlem kaydını baz alarak icra takibi yapmış olduğu, oysa ki davacıya alacak kaydedilen bir çok işlemin de bulunduğu” belirtilmiş ise de davacıya alacak kaydedilen işlemlerle ilgili bir zarar varsa bu zararın ayrı bir davanın konusu olabileceği-
Uyuşmazlık, cari hesap alacağına dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir...
İtirazın iptali davasında, limited şirketin ortağı olan kişiye, şirket ortaklarının şirketin özel hukuk borçlarından şahsen sorumlu olmadığından husumet yöneltilemeyeceği-
Davacının yaptığı iş nedeniyle alacak miktarının belirlendiği, yapılan işte eksik ve ayıp bulunduğu iddialarının davalı yanca ispatlanamadığı ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesinin yasaya uygun olduğu-
Uyuşmazlık, bakiye bono bedelinin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...