• 538 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

    «Maddede yapılan değişikliğe göre, borçlunun itirazının haksızlığı yanında, takip edenin de haksızlığı ve kötü niyeti görülmesi halinde, alacaklı da tazminatla mahkum tutulmakta ve tazminat miktarı yüzde onbeşe çıkarılmaktadır.

    Alacaklının, itirazın kaldırılması talebine mebde olarak da borçlunun itiraz tarihi kabul edilmiş, bu suretle bir taraftan mevcut metindeki öğrenme tarihinden doğan ihtilaflar önlenmek istenmiştir.»


  • C. Senatosu, Anayasa ve Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi

    62 inci madde ile ilgili olarak, 67 inci maddenin birinci ve dördüncü fıkrasındaki sürelerin başlangıcı, itirazın tebliği tarihine icra edilmiş ve madde bu esas dahilinde düzenlenmiştir.»


  • 3494 sayılı Kanuna ait Hükümet Gerekçesi

    «Özellikle borçlular tarafından süre kazanmak kastıyla takibe karşı yapılan haksız itirazları önlemek ve alacaklıyı da yapacağı takipte daha dikkatli davranmaya yöneltmek amacıyla kanunda var olan tazminat oranı yüzde onbeşden yüzde kırka çıkarılmıştır.»


  • 4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Gerekçesi

    «İcra ve İflas Kanununun 67 nci maddesinin üst kenar başlığı, konuyu daha iyi ifade etmesi bakımından, 'itirazın hükümden düşürülmesi' şeklinde değiştirilmiş ve kenar başlığı 'itirazın iptali' olarak düzeltilmiştir. Ayrıca 'itirazın kaldırılması için merciye müracaat etmek istemeyen' ibaresi madde metnine alınmayarak itirazın kaldırılması talebi reddedilen alacaklıya itirazın iptali davası açma hakkı tanınmıştır.»


  • 6352 sayılı Kanuna ait Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi

    Uygulamada icra tazminatlarına asıl alacak miktarı üzerinden mi, yoksa asıl alacak ile birlikte işlemiş faizin toplamı üzerinden mi hükmedilmesi konusunda tereddütler yaşanmakta, bu konuda Yargıtay daireleri arasında da içtihat farklılığı bulunmaktadır. Bu durum yüzbinlerce dosyanın Yargıtayda incelenememesi ve işlerin uzun süre gecikmesi sonucunu doğurmaktadır. Geçmişte icra tazminat oranları artırılmışsa da, günümüzün değişen ekonomik koşulları dikkate alındığında bu oran oldukça yüksektir.

    Belirtilen gerekçelerle, tazminat oranlarının günümüz koşullarına uyarlanması ve Yargıtay içtihatlarındaki farklılığın giderilmesi amacıyla Alt Komisyon tarafından Tasarıya bazı maddeler eklenmiştir. 

    Komisyonumuz tarafından, Alt Komisyon tarafından yüzde yirmi olarak belirlenen tazminat oranı  kabul görmüş ancak Alt Komisyon metninin 10’uncu maddesinde verilen bir önergeyle, 2004 sayılı Kanunun 67’nci maddesine 2004 sayılı Kanunda öngörülen inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talebin esas alınacağına ilişkin bir fıkra eklenerek Alt Komisyon metninde değişikliğe gidilmiştir. 

    Fıkra, icra hukukunun genel hükmü niteliğindedir. İleride gerçekleşebilecek kapsamlı bir reformda, sistematiğe uygun yeri farklı olabilecektir. Bu Kanunda öngörülen ve önerilen fıkrada belirtilen tazminatların tespit ve tertibinde, takip talebinde yahut davada yer alan alacakların nitelikleri (sözgelimi asıl alacak-feri alacak/faiz; cezai şart ve benzeri ayırımlar) gözetilerek farklı bir uygulamaya gidilemez; alacak kalemlerinden asıl alacağın dışında kalan kalemlere; faiz, cezai şart, gecikme zammı gibi haklara, cezai şart yürütülemeyeceği çözümüne ulaşılamaz. Böyle bir çözüm, bu Tasarıdan önce ve halen yürürlükte bulunan icra mevzuatımız ekseninde de savunulamaz. Çünkü bu yönde gerçek veya örtülü bir hukuk boşluğu yoktur. 

    Takip ve dava talepleri, bu tazminatların tespit ve tertibi yönünden -kendisini oluşturan kalemler  arasında ayırıma izin vermeyen- bir bütünlük oluşturur. Esasen aynı ilke (sonuç), dava ve takip talebi müesseselerinin normatif yapısında ve icra hukukunun genel amacında mevcuttur (İcra ve İflas Kanunu m. 58, 68, 72 ve diğ. HMK m. 26). Bundan başka, yürürlükteki yasanın hiçbir hükmü, bu tazminatların tertibi yönünden asıl alacak-faiz ve benzeri ayırıma imkan veren bir içerik taşımamaktadır. Getirilen düzenleme, tazminatların yöneldiği önleme ve koruma amacını pekiştirdikten başka,  uygulamadaki kimi duraksamaları da giderme amacını taşımaktadır. Alt Komisyon metninin 10’uncu maddesi, çerçeve 10’uncu madde olarak Komisyonumuzca kabul edilmiştir.