Temlik sonrası borçlu ile düzenlenen protokol hükmüne göre, borçlular bu protokoldeki borç taahhüt ve edimlerini yerine getirmeyip temerrüde düştüğü takdirde temlik alanın takibe geçmeye, davalar açmaya veya mevcut takip ve davalara devam etmeye yetkili olacağı- İcra takip dosyaları nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davacıların talebi ayrıntılı olarak açıklattırılmak ve taraflar arasındaki protokol hükümleri de değerlendirilmek suretiyle ve davacıların icra dosyaları nedeniyle ne miktarda borçları kaldığının icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle ayrı ayrı hesaplanması gerektiği-
Dava dilekçesinde hangi davacı için ne kadar maddi-manevi tazminat talep edildiği ve maddi tazminatın hangi kalemlerden oluştuğu hususlarının açık olması gerektiği- Tarafların kusur durumu bakımından inceleme yapılması için alanında uzman bir bilirkişiden rapor aldırılması gerektiği-
Dava dilekçesindeki anlatımdan davacının asıl talebinin nafaka alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit talebi olduğu anlaşıldığından, mahkemece davaya konu takip dosyasında davacının faize yönelik talebi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Erkeğin annesinin davacı-karşı davalı kadına ve ailesine hakaret ettiği, kadının da eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği, eşinin ailesine hakaret ettiği anlaşıldığından, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- Çeyiz eşyası davasının kısmen kabulüne karar verilmişse de, verilen kararda aynen, olmadığı takdirde bedeline hükmedilen çeyiz eşyalarının markaları, modelleri belli olmadığı gibi bedelleri de yer almadığından, müphem ve infazı mümkün bulunmayacak şekilde kurulan bu hükmün usul ve kanuna aykırı olduğu- Kişisel eşya talebinde de bulunulmasına karşın, bu istek hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu- Kişisel eşya isteğinin açıklanması (HMK. mad. 31) ve bu isteğe ilişkin harcın yatırılması için süre verilerek bu istek hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalı-karşı davacı erkeğin ikinci cevabı davacı-karşı davalı kadına, ön inceleme duruşma gününün bildirilmesi için düzenlenen tebligat mazbatası ile tebliğ edildiği gibi bu mazbatada davacı-karşı davalı kadın tarafından ikinci cevap dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta içinde karşı davaya yönelik ikinci cevabını verebileceğine dair ihtar da bulunmadığı için yapılan tebligatın geçersiz olduğu- Hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde, davalı-karşı davacı erkeğe ev eşyası ve para alacağına yönelik talep ettiği miktarları ve ev eşyalarının; miktar, marka, cins olarak nitelikleri açıklattırılıp, para alacağı talebi yönünden görev hususu da gözetilerek tüm deliller toplanılıp değerlendirildikten sonra karar verilmek üzere hükmün bozulmasının gerekeceği-
Köy tüzel kişiliğinde bahçıvan olarak çalışan davacı işçinin köyün bağlandığı belediyeye verdiği dilekçe tarihinden sonra, davacı, davalı Belediyede işe başlatılmamış olup; davacının belirttiği tarih dışında davalı belediyece başka bir tarih de belirtilmediğine göre, iş akdinin eylemli olarak davalı belediyece bu tarihte feshedildiğinin kabulü ile, iş akdinin eylemli olarak feshedildiği tarihten itibaren yasanın öngördüğü 1 (bir) aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra işe iade istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacıdan sorularak iddia ve taleplerinin somutlaştırılıp aydınlatılması, her bir dava yönünden davanın değerinin belirlenmesi, eksik harcın tamamlanıp davanın esasına göre araştırma ve inceleme yapılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece kadının tam kusurlu kabulü doğru değil ise de; davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı kadının, erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün, kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekeceği- Mahkeme hakiminin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacıdan nafakanın miktarının açıklattırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Hakimin HMK. mad. 31 uyarınca, karşı davacı kadına kesin süre vermek suretiyle istediği ziynet eşyalarının nelerden ibaret olduğunu, cinsini, adedini, ayarını ve ağırlıklarını açıklattırması gerektiği-
Mahkemece, davalının savunması üzerine durulup bu abonelikle ilgili fiili kullanıcının kim olduğu tespit edilip, sorumluluğun belirlenmesinin gerekli olduğu, bu durumda mahkemece bütün bu yönler gözetilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan, raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde, rapor alınması, kaçak kullanımın nasıl gerçekleştiği hususunda da inceleme yapılması gerekeceği-