Finansal kiralama sözleşmesinin edimlerini yerine getirmeyen davalının elinde bulunan malların iadesi veya bedelin tahsili istemine ilişkin eda davasında, davacının haklılığı belirlenir ise, malların iadesine veya bedelinin tahsiline karar verilmek gerekirken, tespit hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu- Dava konusu finansal kiralama sözleşmesine konu malların değeri gönderilen ihtarname ile belirlenmiş olduğundan, dava konusu harçların davacının talebi açıklattırılarak tamamlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Talep sonucu anlaşılabilir şekilde ortaya koymamış olan davacıya taleplerinin açıklattırılması gerektiği-
UYAP üzerinden tamamlama harcının yatırıldığı görüldüğünden, İİK. mad. 89/4 uyarınca tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirleneceği- kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Mahkemece HMK. mad. 31 uyarınca, hangi tarihler arasındaki dönem için ne miktar ecrimisil talep ettiğinin davacıya açıklattırılması gerektiği-
Davanın 8.000,00 TL dava değeri gösterilerek açıldığı; bu değerin ne kadarının elatmanın önlenmesi isteğine, ne kadarının ecrimisil değerine ilişkin olduğu açıklanmadan ve keşfen el atılan yerin değeri ve ecrimisil hesabı yapılmadan karar verildiğinden, öncelikle HMK'nun 31. maddesi gereğince, davacıdan dava dilekçesinde belirttiği 8.000,00 TL elatmanın önlenmesi ve ecrimisil toplam değerinden, her bir istem konusunun değerinin ayrı ayrı açıklattırılması ve bilirkişiden ek rapor alınarak davalının el attığı alanın değerinin tespiti ve sonucuna göre bu değer üzerinden kabul-red oranına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı tarafın, dava dilekçesi ve ıslah dilekçesiyle, davalılardan hangi sözleşmeden kaynaklı, ne talep edildiği hususlarının yeterince açık olmadığı, mahkemece, öncelikle bu hususların ayrı ayrı açıklattırılması gerekeceği-
HMK. mad. 31 uyarınca, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü ilkesi bağlamında davacının talebinin tam olarak neye ilişkin olduğunun belirlenmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının, borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı (zorunlu dava arkadaşlığı)- Mahkemece, tasarrufun iptaline karar verilirken, borçlunun ilk yaptığı tasarrufun tarih ve tarafları ile buna göre devir gören silsile dikkate alınmak suretiyle taraf teşkili sağlanarak iptalin bu silsile içinde yapılması gerektiği- Davacı tarafından iptali istenilen satışlarda, satıcı taraf borçlu olmadığından, bu satışların iptali için, öncelikle bu satış dayanağını oluşturan borçlunun ilk tasarrufunun tespit edilmesi gerektiği- Mahkemece, talep konusu netleştirildikten sonra borçlu ile tasarrufta bulunan şahıslar davalı değil ise davaya dahil edilmesi gerektiği- Temyiz aşamasında sunulan aciz belgesi, bu davanın dayanağı takip dosyasına ilişkin olmadığından ve icra dosyasında yapılan haczin takip ve ödeme emrinin tebliğ adresten farklı yerde yapıldığı anlaşıldığından, öncelikle borçlunun bu adreslerde yapılmış haczi olup olmadığı, İİK'nun 105.madde kapsamında bir haciz tutanağı olup olmadığı veya bu dosyadan bir aciz belgesi alınıp alınmadığının araştırılması gerektiği-
Mahkemece, öncelikle davacı tarafa HMK'nun 31. maddesi kapsamında netice-i taleplerine ilişkin açıklama yaptırılarak kendi miras payları oranında mı, yoksa tüm mirasçılar adına mı tapu iptali ve tescil talep ettiklerinin açıklattırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığının, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin gerçekleştiği, o halde, davacı-karşı davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekeceği- Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı halde, kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadığından, mahkemece ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-