Dava dilekçesinden davaya konu taşınmazın hangi parsel olduğu anlaşılmadığından, davacı taraf da ihtarata rağmen dava dilekçesine açıklık getirmediğinden mahkemece, çekişmeli parsel yönünden HMK'nın 119.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davada tanık olarak gösterilmeyen kişilerin dinlenmesinin usule aykırı olduğu, dinlenen davacı tanıklarının davalı işverene karşı açmış oldukları alacak davaları bulunsa da, bu hususun tek başına tanıkların gerçeği söylemediklerini göstermeyeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin her bendin ispat koşulları nedeniyle ayrı ayrı davaların konusu olduğu-
Davacı vekilinin dava dilekçesinde maddi tazminat kalemi olarak; destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi gideri ve hasar bedeli belirtip toplam bir miktar istediği davada, davacılar vekilinin dava dilekçesinde talep ettiği belli miktar maddi tazminatı kuruşlandırarak hangi davacı için ne sebeple ve ne kadar maddi tazminat talep ettiğinin ve yine herbir davacı için talep edilen manevi tazminat miktarını açıklaması gerektiği-
Dava dilekçesindeki talep sonucu açık değilse, mahkeme, davacıya talep sonucunun açıklattırılması gerektiği- Mahkemece davacı vekiline, destekten yoksun kalma tazminatı ve araç hasarına ilişkin talebinin ayrı ayrı ne kadar olduğu açıklattırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, dayanak tapu kaydının, ilk tesisinden itibaren tüm kayıtlarının varsa tedavüllere esas belgeler ile birlikte son kayda kadar atlanmaksızın getirtilmesi, teknik ve konusunun uzmanı bilirkişiler aracılığı ile taşınmazın başında yapılacak keşifte, dayanak tapu kaydının ve noter satış senetlerinin zemine uygulanması, taraf tanıklarının dinlenmesi, dava konusu taşınmazın dayanak tapu ve satış senetleri kapsamında kalıp kalmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, bundan sonra kimin zilyetliğinde bulunduğunun kimden kime ne zaman ve ne şekilde devredildiğinin sorularak belirlenmesi, tanık beyanları arasında çelişki bulunması halinde giderilmeye çalışılması, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillere göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibine konu edilen aylar ile tahliyeye ilişkin icra mahkemesine sunulan dava dilekçesinde temerrüde konu edilen aylar arasındaki çelişkinin giderilmesi için, mahkemece davacı alacaklı tarafa dava dilekçesi açıklattırılarak takip konusu yapılan ayla ilgili temerrüd olgusunun belirlenmesi gerektiği-
Dava dilekçesini bir bütün olarak değerlendirerek, davayı nitelendirmek ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek görevinin hakime ait olduğu (HMK. mad. 33)- Uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, hakimin taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve tarafların delil gösterilmesini isteyebileceği (HMK . mad. 31)-  Dava dilekçesinde, "davalı eşin yükümlülüklerini yerine getirmediği" iddiası ile "tedbir nafakası" isteminde bulunan davacının duruşmada "davalı eşinin başka bir kadınla yaşadığını ve bu nedenle nafaka istediğini" açıklaması iddianın genişletilmesi kapsamında bulunduğu ve davalının açık muvafakati olmadığından tedbir nafakası istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu- 
Davacı vekili beyanında taşınmazın tahliye edildiğinden sözleşmenin feshine ilişkin taleplerinin konusuz kaldığını belirtmiş olup, açıkça teminat mektuplarının iadesi talebinden vazgeçtiği şeklinde bir beyanda bulunmadığından, teminat mektuplarının iade edilip edilmeyeceği üzerinde durarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- İtiraza uğrayan ve mahkemece yeni bir bilirkişi raporu ile karşılanmamış tespit bilirkişi raporu ile karar verilemeyeceği-
Davacının kurduğu ve bir süre faaliyet gösterdikten sonra faaliyetlerine son veren limited şirket üzerine kayıtlı aracın satışına izin verilmesine-