M.lik işçilerin, kıdem, ihbar tazminatları ve yıllık izin ücretlerinin belirsiz olduğu- Yıllık izin ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatlarının belirsiz alacak davasına konu olabileceği-
Dava dilekçesinde, sigorta şirketi açısından “poliçe limiti uyarınca” ibaresi mevcut olmakla birlikte, ıslah dilekçesinde sigorta şirketi açısından “poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı” şeklinde bir ibare kullanmaksızın; tespit olunan miktarın tüm davalılar açısından ıslahına karar verilmesi talep edilmiş olup, sigorta şirketi açısından davanın, poliçe limitinde belirtilen miktarla sınırlı olarak kabulü ile kalan kısım yönünden reddine karar verilmesi gerektiği- Sigorta şirketi lehine reddolunan kısım üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedileceği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği- Zarar görenin, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahip olduğu- Davalı sigorta şirketine davadan önce ihbarda bulunulduğu anlaşılmakla dosya içerisinde hasar dosyası bulunmadığından temerrüt tarihi tespit edilememiş olup her halükarda mahkemece davalı sigorta şirketi yönünden de kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerine sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi belirlenerek buna göre faize hükmedilmesi gerektiği-
Kısmi davada, mahkemece "taleple bağlılık ilkesi'' ihlal edilerek re'sen harç tamamlattırılmasının hatalı olduğu- Islah talebi olmadan harç ikmali ıslah niteliğinde görülmediğinden ve ilk dava dilekçesindeki her bir talep 1.000,00 TL olduğu halde eksik işler bedeli ve gecikme cezalarının ayrı ayrı talepler olduğu dikkate alınarak, ıslah ile artırılan miktarlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmek gerekirken ilk dava dilekçesindeki yer almayan tutarlar dikkate alınarak faiz işletilmesinin hatalı olduğu- Teslimi kararlaştırılan dairenin arsa sahibi tarafından üçüncü kişilere satımı halinde istenemeyeceği- Eksik iş bedeline mahsuben yapılan ödeme tutarınca davanın konusuz kaldığı-
Manevi tazminatın bölünmezliği kuralına aykırı biçimde manevi tazminat istemli davanın kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ve ve manevi zararın HMK. mad. 107 uyarınca göre dava yolu ile tespitinin de istenemeyeceği-
Kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olmasının, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmeyeceği, zamanaşımının, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesileceği-
Erken kapama (ödeme) komisyonunun iadesi istemine ilişkin dava belirsiz alacak davası olarak açılabilir mi? Genel kredi sözleşmesinde, erken ödeme ücretinin, erken ödeme tarihi ile belirlenen vade tarihi arasında, davalı bankanın mahrum kalacağı faiz tutarına ya da anılan miktarı başka bir kaynakta değerlendirmiş olsaydı elde edeceği gelire göre belirleyeceği miktara göre belirleneceği kararlaştırıldığından, sözleşmede belirtilen hesap şekline ilişkin kriterler nazara alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiği-
İkinci (ek) davaya bakan mahkeme, kısmi davada verilen kararın tespite ilişkin bölümü ile bağlı mıdır? Sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlunun sözleşmedeki edimini aynen ifa etmesi gerektiği- Kısmi davada alınan bilirkişi raporlarının açılan ek dava yönünden kesin delil olmayacağı- Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşme (protokol) hükümleri değerlendirilmeden kesinleşmiş hüküm doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmişse de, sözleşmedeki "... Bu toplam bedelin 300.000,00 USD'si (üçyüzbinamerikandoları) tapu müdürlüğündeki satıştan önce elden bakiye kalan kısım ise ... parsellerdeki diğer tüm maliklerin, tapularını .. A.Ş. adına devir, ferağ ve tescil ettirmelerinin hemen ardından diğer maliklerin satış bedelleri ile birlikte kendisine ödenecektir." şeklindeki düzenleme, alınan bilirkişi raporları gerek içerik gerekse miktar yönünden eksik incelemeye dayalı olduğundan açılan fazlaya ilişkin ek dava yönünden kesin delil niteliği taşımamakta olduğundan, akit serbestisi ilkesi gereğince geçerli olduğundan ve hak ve yükümlülükler incelenmediğinden mahkemece, belirtilen hususlarda değerlendirme ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davacılar açtıkları davayı ıslah etmişler, bundan sonra da bu dosya ile birleştirilen ek davayı açmış olup davacının ek dava konusu yaptığı talebinden açıkça feragati bulunmadığı, dolayısıyla ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasa da, ıslah ile artırılan miktar dışında da maddi tazminat isteminde bulunabileceği- Davacılar, dava dilekçeleri ile faiz isteminde bulunmamış ıslah dilekçeleriyle ise faiz isteminde bulunmakla birlikte, bu istemde de faiz başlangıç tarihleri hakkında bir talepleri olmadığından, asıl davada ancak ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilebileceği-
İtirazın iptali davasının kısmı dava şeklinde açılabileceği-