İhtiyati haciz kararına itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırıldığı gözetildiğinde, kendisini vekille temsil ettirmiş olan muteriz yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, karşı taraf (alacaklı) yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, yapılan yargılama giderlerinin ihtiyati haciz kararına itiraz eden üzerinde bırakılmasının da doğru olmadığı-
İhtiyati haciz talep eden vekilinin başvurusu üzerine ihtiyati hacze karar verildiği, muteriz tarafından ihtiyati hacze itirazda bulunulduğu, bu itibarla, mahkemece, taraflara usulüne uygun duruşma gününü bildirir tebligat gönderilip, beyanları alınarak vaki itiraz hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati hacze konu 44 adet bonodan 36 adedinin vadesi henüz gelmediği ve vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz verilebilmesi için gerekli olan durumların (İİK. mad. 257/2) söz konusu olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, taraflar arasında düzenlenmiş bonolardan herhangi birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğerlerinin muacceliyet kazanacağına ilişkin şartın, taraflar arasında ayrı bir muacceliyet sözleşmesinin bulunmaması karşısında geçersiz olduğu gözetilerek vadesi gelmeyen bonolar yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafından ileri sürülen "borcun zamanaşımına uğramış olduğu" iddiasının İİK. mad. 265 'te belirtilen itiraz sebeplerinden olmadığı-
Çekten kaynaklanan borcun alacaklısının, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği- Muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığından, HMK. mad. 10 gereğince ifa yeri olarak TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline geleceği-
Alacaklı on gün içinde ihtiyati haciz kararının infazını istemiş olmasına rağmen, icra dairesince borçlunun malları ihtiyaten haciz edilmeden önce, alacaklının ihtiyati haciz kararından önce veya sonra yapmış olduğu ve genel haciz yolu ile takip üzerine, borçlunun ödeme emrine itiraz ederek, takibi durdurmuş olması icra dairesinin ihtiyati haciz kararını uygulayarak borçlunun mallarını ihtiyaten haciz etmesini önleyemeyeceği gibi, borçlunun, malları üzerine ihtiyati haciz konulduktan sonra ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olmasının da, daha önce malları üzerine konulmuş olan ihtiyati haczin kaldırılmasını gerektirmeyeceği, bu durum karşısında, somut olayın değerlendirilmesi ihtiyati haczin icrasına ilişkin olup, İİK m. 261 uyarınca görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu-
Alacaklının elindeki çeklerin ibraz tarihinin (ileri tarihli keşide tarihinin) henüz gelmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İhtiyati hacze konu alacağın kesin olarak ispatı gerekmeyip, yaklaşık ispatın yeterli olduğu, dolayısıyla senette tahrifat yapıldığı yönündeki itirazın İİK'nın 265/1. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri arasında bulunmadığı, ancak ileride açılacak bir menfi tespit davasının konusu olabileceğinin nazara alınmaması yerinde olmadığı gibi, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı-
İhtiyati haciz kararına itirazın, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapılacağı; itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli olduğuna ilişkin kuralın tek istisnasının ise ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılması hali olup, bu durumda ihtiyati hacze itirazın asıl uyuşmazlığın görüldüğü mahkemece inceleneceği-
İhtiyati hacze itiraz üzerine mahkemenin iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebileceği veya kaldırabileceği, şu kadar ki, iki tarafın gelmemesi halinde dahi evrak üzerinde inceleme yaparak karar vereceği-