Yetki kaydı gereği sözleşme uyarınca, kayıtta belirtilen mahkemenin yetkili olduğu, ihtiyati hacze yapılan yetki itirazının yerinde olduğu gözetilmeden, yetki itirazının reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu edilen alacakların varlığı ya da yokluğu veya miktarı belli olmayıp ve yargılamayı gerektirmesi halinde, ihtiyati haciz talep eden davacının, alacaklarını ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığını ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemeyeceği-
Borçlunun ödeme def'inde bulunmuş olması, alacağın yaklaşık ispatı için yeterli olduğundan ihtiyati hacze itiraza ilişkin ileri sürülen sebeplerin yargılamayı gerektirdiği- 
HMK. mad.448 'e göre; bu kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağından ve  talep konusu bono eylül 2010 tarihinde tanzim edilmekle tamamlanmış işlem niteliğinde olduğundan tanzim tarihinde yürürlükte bulunan HUMK. mad. 22 uygulanması gerektiği- Talep, bonoda yetkili olarak gösterilen Adana mahkemesine yapıldığına göre itiraz edenlerin yetki itirazları yerinde olmadığı gibi diğer itirazları da İİK. mad. 265 kapsamında sayılan sebeplerden olmadığından itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararı İİK'nun 265 ve devamı maddeleri gereğince verildiği mahkemece kaldırılmadıkça takibin ihtiyati haciz kararı yönünden devamında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Davalının çekin hile ile elinden alındığına dair itirazın İİK'nın 256. maddesinde sayılan ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden olmadığı-
İhtiyati hacze itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı, bononun teminat bonosu olduğuna ilişkin savunmanın yargılamayı gerektirdiği, itirazın İİK. mad. 265 'de sınırlı olarak sayılan nedenlere dayanmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddi gerektiği-
Mahkemece yetkiye ancak itiraz halinde bakılabileceğinden ihtiyati haciz talebi üzerine İİK. mad. 50 gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka tarafından açılan ve halen asliye ticaret mahkemesinde devam eden itirazın iptali ve menfi tespit davalarının derdest olduğu, aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, mahkemenin derdest dava ile aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde görevsiz olduğu, görev hususunun dava şartı (HMK mad. 114,115) olduğu ve yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya resen nazara alınabileceği- Alacaklı tarafından asıl borçluya karşı açılmış alacak veya itirazın iptali davası bulunmadığından, mahkemece, asıl borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kaldırılması istenen ihtiyati haciz kararının 5.000,00 TL'lik borca yetecek kadar malın haczine ilişkin olduğu, ihtiyati haciz kararının uygulanmasının icra dairesinin görevine girdiği bu hususa ilişkin şikayetlerin de icra hukuk mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiş olup borçlunun borcunu ihtiyati haciz isteminden önce ödediğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge de bulunmadığında göre, ihtiyati hacze itiraz edenin itirazlarının yerinde olmadığı-