ihtiyati haciz kararı verilen kimsenin borcun sebebine, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği-
Dosyaya sunulan Faktoring Sözleşmesinin tarafının muteriz olmadığı, çeke istinaden ihtiyati haciz kararı talep edildiği, çekin keşide yeri ile muhatap bankanın ve borçlunun yerleşim yerinin Bursa olduğu belirtilerek mahkemenin yetkisizliği nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
İİK’nun 265. maddesi uyarınca borçlu itiraz sebepleriyle bağlı olduğuna göre alacaklının da ihtiyati haciz talep ederken dayandığı alacak sebepleri ile bağlı sayılmasının taraflar arasındaki eşitlik ilkesine ve menfaatler dengesine uygun düşeceği- İhtiyati haciz talep tarihi itibarıyla icra eski haline iade edilmemiş olup, alacaklının zilyetliğindeki bir paranın henüz borçlunun yedine geçmediği düşünülmeden borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği-
İtirazda bulunanın tüm delillerini itiraz dilekçesine eklemek zorunda olduğu, ibraz edilen tahsilat makbuzu suretindeki tarihin ihtiyati hacze konu çeklerin keşide tarihinden önceki bir gün olması nedeniyle çeklerin ödendiğini ispat etmeye elverişli olmadığı, icra müdürlüğünün takip dosyalarında tahsil edilen alacakların ihtiyati haciz kararına dayanak çeklere ilişkin olduğunun kanıtlanamadığı, bu konuda delil ibraz edilmediği belirtilerek itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Muterizin karşı tarafa noterden gönderdiği ihtarnamede ihtiyati haczi 6.10.2010 tarihinde öğrendiğini ifade ettiği, itirazın ise 7 günlük süre geçirildikten sonra 12.11.2010 tarihinde yapıldığı belirtilerek İİK’nun 265.maddesi uyarınca itirazın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Taraflar arasında satım sözleşmesi olduğu, malların alacaklı şirket tarafından Kazakistan'a ihraç edildiği, tarafların yerleşim yeri ile ifa yerinin İstanbul olması nedeniyle İstanbul Mahkemelerinin yetkili bulunduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İcra ve İflâs Kanunu'nun 265,IV hükmüne göre, “… Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.” hükmü uyarınca, taraflar usulen davet edilip, duruşma açılarak itiraz hakkında bir karar verilmesinin gerekeceği-
Muteriz vekili tarafından akdi ilişkinin inkâr edildiğini itiraza uğrayan faturaların tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ispatlamaya yeterli olmadığı gibi delil tespiti sırasında dinlenen tanık beyanlarına da itibar edilmeyeceğinden BK'nun 73 ve HUMK 10. maddelerinin somut olayda uygulanamayacağı belirtilerek yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İhtiyati haciz kararına itirazın, çekin keşide yerinde yapılabileceği gibi davalının ikametgahında da yapılabileceği-
Borçlunun başvurusunun İİK'nun 266.maddesine dayalı bir talep olmayıp, İİK'nun 265.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararına itiraz niteliğinde olmasına göre ihtiyati hacze itirazı inceleme görevinin kararı veren mahkemeye ait olacağı-