Mahkemece bütün mirasçılar davada davalı sıfatıyla gösterilmediğinden husumetten davanın reddi şeklinde hüküm kurulmuş ise de kayıt malikinin veraset ilamından 14.01.1974 tarihinde geride mirasçı bırakarak vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece 26.05.1975 tarihli veraset belgesi oldukça eski olduğundan davacı vekiline kayıt malikinin mirasçılarını gösterir yeni bir veraset belgesini mahkemeye sunması için süre ve imkan verilmesi, davacı vekilince yeni bir veraset belgesi sunulması halinde davalı sıfatıyla davada yer almayan mirasçılara davanın yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, talebin dayanağı olan hukuki sebep gözardı edilerek tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Tapu iptali davasında, taşınmazın TMK’nın 713. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı edinime ilişkin açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiği-
Mahkemece kayıt malikine ait veraset belgesi alınmadan buna bağlı olarak taraf teşkili sağlanmadan, işin esasına girilerek ölüm sebebi yönünde de davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu, taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın başında mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulacağı-
Tespitlerin yapıldığı 24.10.1991 tarihinden geriye doğru en az yirmi yıl öncesine ait ( 1960-1971 yılları arası ) iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulması, 1960-1971 yılları arasında çekilmiş ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının olmaması halinde gönderen kurumca bunun gerekçesinin gösterilmesinin istenmesi, stereoskopik hava fotoğraflarının jeodezi ve fotoğrametri uzmanı üç mühendisden oluşan bilirkişi kurulu tarafından keşifte uygulanması, hava fotoğraflarının stereoskopik alet ile üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, çekildikleri tarihlere göre taşınmazların kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadıkları, imar ve ihyalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, kadastro tespitlerinin yapıldığı sırada üzerinde çamlık ve çalılıkların bulunması gözetilerek imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığının açıklığa kavuşturulması, bu konuda uzman bilirkişilerden gerekçeli, denetime açık, tutanaktaki niteliklerde gözetilerek karşılaştırmalı rapor sunulmasının istenmesi, taşınmazların niteliklerinin hiçbir duruksamaya yer verilmeyecek biçimde belirlenmesi gerekeceği- Dava konusu taşınmazlar çamlık, taşlık ve çalılık nitelikleri ile tespit edildiklerine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca diğer kazanma koşulları yanında imar ve ihya koşullarının da araştırılıp belirlenmesi gerekeceği-
TMK'nun 501. maddesine göre, mirasçı bırakmaksızın ölen kişinin mirası Devlet'e geçer hükmü uyarınca kayıt maliklerinin mirasçı bırakmadan öldüklerinin belirlenmesi durumunda mirası, görülmekte olan davada davalı sıfatını almış Hazine'ye geçebileceğinden ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca, kanunlar uyarınca Hazine'ye geçen taşınmazların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmaması nedeniyle, bu hususların belirlenmesi durumunda davanın şimdiki gibi reddine, Hazine'nin de hasım gösterilmek suretiyle kayıt maliklerinin aldırılacak mirasçılık belgelerinde gerçek kişileri mirasçı bıraktıklarının tespit edilmesi durumunda ise, taraf teşkili sağlandıktan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak deliller birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucunda davacılar lehine TMK'nun 713/2. maddesinde kazanma koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin her bendin ispat koşulları nedeniyle ayrı ayrı davaların konusu olduğu-
Davacının kadastrodan sonra yörede yapılan toplulaştırma çalışmaları neticesinde Hazine adına tapuya tescil edilen nizalı taşınmazın, Hazine adına tapusunun oluştuğu tarihe kadar 50 yılı aşkın süreyle eklemeli olarak zilyetliğinde bulunduğunu ve bu tarihe kadar lehine zilyetlikle edimin şartlarının oluştuğu iddiasıyla dava açtığının anlaşılması karşısında, mahkemece davanın, çekişmeli taşınmazın Hazine tapusunun oluştuğu tarihten önceki sebebe dayanan tapu iptali ve tescil davası olduğu gözetilerek, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
TMK'nun 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına-
Özel sicil kaydının iptali ile tapu kaydına tescil davasında, çekişmeli taşınmazda ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacılar yararına oluşmadığı belirlendiğinden davanın reddinin isabetli olduğu-