Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmadığı, genel arazi kadastrosu işlemi yapıldığı ve 04.04.1969 tarihinde kesinleştiği dava konusu taşınmazın bulunduğu yer taşlık olması sebebiyle tespit harici bırakıldığı- İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
TMK'nun 713. maddesinde yazılı her üç nedenin ispat koşulları nedeniyle ayrı davaların konusu olduğu, bu nedenle öncelikle, mahkemece davacılar vekiline önel verilerek davasını TMK'nun 713/2 maddesinde bulunan hukuki sebeplerden hangisine dayandırdığının açıklattırılması ve dayanılan dava sebebine göre taraf teşkilinin sağlanabilmesi için kayıt maliklerine ait veraset belgelerinin temin edilmesi, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kaydının tüm geldi ve gittilerinin Yerel Tapu Müdürlüğü’nden, orada bulunmaması halinde ...’ndan getirtilerek dosya arasına konulması, taraf delillerinin toplanması, bundan sonra oluşacak duruma göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Tescil davasının Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişiliklerine karşı açılması, başka bir ifade ile Hazinenin ve ilgili kamu tüzel kişiliklerinin davada taraf olmasının zorunlu olduğu- Taraf teşkilinin dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemeyeceği- Dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde Hazine'ye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp gereken araştırma ve inceleme, ilan ve değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kadastro tespitine itiraz niteliğindeki davada, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması ve kesinleşmiş tahdit içinde kalan bölüm yönünden davanın kabulü ile orman olarak tesciline karar verilmesi, çekişmeli taşınmazın tahdit hattı dışında kalan bölümler yönünden ise bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerektiği-
TMK'nun 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi de mümkün olduğu- Davanın kayyıma karşı açılması maddi hataya dayandığından HMK 124. madde hükümleri ve TMK'nun 713/2.maddesine göre açılan davaların niteliği dikkate alınarak taraf teşkilinin usulüne uygun şekilde tamamlanması gerektiği-
20 yıllık zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı ile davacılar lehine tescil koşullarının gerçekleşmiş olması anından sonra, davalıların 2010 yılında taşınmazın mirasen intikalini sağlamış olmalarının bir hukuki sonuç doğurmayacağı ve bu işlemin zilyetliği nizalı hale getirmeyeceği-
Mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan temyize konu edilen taşınmaz bölümlerinin kim tarafından imar-ihya edildiğinin sorularak bu durum net olarak ortaya konulması, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin davacı ve müdahiller murisi tarafından imar ve ihya edildiğinin anlaşılması halinde elbirliği mülkiyetine tabi olan tereke ile ilgili olarak TMK'nın 702. maddesi gereğince dava gibi tasarrufi işlemlerde mirasçıların oybirliğinin gerekli olması ve davacının dava dilekçesinde kendi adına tescil talebinde bulunması nedeniyle, davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi, dava konusu taşınmazın davacı ve müdahiller tarafından imar ve ihya edilmesi halinde ise temyiz eden davacı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
TMK'nun 713/2. maddesinde belirtilen hukuki sebeplerden birine dayanılarak açılan davalarda, bu tür davaların niteliği özelliği ve re'sen araştırma ilkesi gereği husumetin yargılama sırasında tamamlanmasının mümkün olduğu, bu eksikliğin yerine getirilmesi için davacı tarafa 2 haftalık kesin süre vererek bu süre içerisinde eksikliğin tamamlanmasının istendiği- Verilen süre makul olmadığı gibi, yine de, bu süre içerisinde davacı yan tarafından kayıt maliki ... oğlu ... mirasçılarının belirlenmesi yönünden Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açıldığı, davacı tarafça; temyiz dilekçesi ekinde sunulan mirasçılık belgesinde belirlenen ... mirasçılarının ... tarihli dilekçeyle davalı olarak davaya dahili istendiği- Tapu kayıt malikinin veraset belgesine göre taraf teşkili tamamlanarak davanın yürütülmesi, tebligatlar yönünden 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin gözönünde tutulması, taraflarca bildirilen delillerin toplanması ve toplanan deliller de nazara alınarak, iddia ve savunma çerçevesinde işin esası hakkında hüküm kurulması gerektiği- 
Zilyetlik, TMK. mad. 713/2. gereğince tapu iptali ve tescil istemi yönünden; paylarının iptali istenilen kayıt maliklerinin bilinen kişiler olduğunun dosya kapsamından, anlaşılmasına göre, davanın reddine karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı- Karşı davacının TMK. mad. 501 uyarınca açtığı karşı dava konusunda tarafların karşılıklı delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olmasının isabetsiz olduğu-
Davacının, dava dilekçesinde satın aldığını belirttiği dava konusu taşınmazın hangi parsel içinde kaldığı anlaşılamadığından, HMK. mad. 288 vd. gereğince mahallinde keşif yapılarak, Kadastro Mahkemesi kararı neticesinde oluşan 122 ada 182, 183, 184 ve 185 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının getirtilerek yapılacak keşifte uygulanması, davacının 2005 yılında satın aldığı taşınmazın hangi parsel ya da parsellerin içerisinde kaldığının belirlenmesi, davalı Hazine'nin taşınmazlarda payının bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması ve ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-