Kural olarak tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda böyle bir yerin koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olabileceği-
TMK.nun 713/2. maddesi bakımından kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmesi durumunda mülkiyetin kazanılabileceği- Kayıt maliki mirasçı bırakmış ise, Hazine'nin bu tür davalarda yer alma olanağının bulunmayacağı-
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olmayıp, tapu kaydı, tedavül kayıtlar ve kadastro tutanağındaki açıklamalara göre kayıt maliklerinin tanınan ve bilinen kişiler olduğu-
Bozmaya uyulmakla taraflar leh ve aleyhine usuli kazanılmış hak doğacağından, bozma gerekçeleri çerçevesinde hüküm kurulması gerekeceği-
Kadastro sonrası mera kütüğünde kayıtlı taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün bulunmadığı-
Tapu kaydının iptali davasında, öncelikle kayıt maliklerinin mirasçılarının belirlenmesi ve husumetin bu mirasçılara yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması, kayıt maliklerinin mirasçı bırakmadan ölmüş olması halinde TMK'nun 501 maddesi gereğince terekesinin devlete kalması gerekeceği-
Anayasa Mahkemesi'nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu-
Kadastro sırasında tescil harici yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine yasal hasım olarak husumetin yöneltilmesinin zorunlu olduğu-
2873 sayılı Milli Parklar Kanunun 15. maddesi ile bu kanun kapsamına giren yerlerin özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde tapuya tescili ve zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı-
Gerekli dikkati gösteren herkesin kayıtlarda malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde tapu sicilinde yazılı olan malikin bilinmediğinin kabulü gerekeceği-