Kadastro yoluyla tapu oluştuktan sonra tapulu taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin kazanma sağlamayacağı-
Bir yerin mera olup olmadığının saptanması için meradan yararı olmayan komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklarla keşif yapılmasının zorunlu olacağı-
Kayıt malikinin 15.05.1965 tarihinde öldü­ğüne ve mirasının tamamen Hazineye kaldığı veraset ilamından anlaşıldığına, bu şekilde kanunlar uyarınca Devlete kalan taşınmazla­rın tapuda kayıtlı olsun veya olmasın kazan­dırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilmeleri mümkün olmadığına göre davacının 1965 tarihinden sonraki zilyetliğine değer verile­meyeceği ve Devlete kalan taşınmazın TMK'nun veya 3402 Sayılı Kanununa göre zilyetlik yolu ile kazanılması imkanının bulunmadığı-
Orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe, kasabaların imar planında kalmayan araziden masraf ve emek sarfıyla imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tespit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyetlik sürdü­rülen yerler hakkında kazandırıcı zilyetlik nedeniyle tescilin istenebileceği-
Bir yerin TMK nun 713/1. maddesi hükmü uyarın­ca olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılabilmesi için taşınmazın doğal yapısı.ve niteliği itibariyle özel mül­kiyet konusu ve kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir; ancak böyle bir yer kanunda belirtilen diğer koşullar altında kullanıldığı takdirde kazanma sağlayacağı-
Keşifte yeminli dinlenen tanıkların, çekişmeli taşınmazın Çubuk Deresinin taşkın alanında yer aldığını ve kadastro sırasında derenin de­vamı niteliğinde olduğu nedeniyle tespit h rıcı bırakıldığını, bu derenin 5-10 yılda bi deredeki suyun fazla olduğu zamanlarda ta­şarak dava konusu yerin bu taşkınlar ile su altında bıraktığından taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu anlaşılmakla bu nitelikteki taşınmazın özel mülk olarak tes­ciline karar verilemeyeceği-
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen dosyalarda parsellerde 1/3 pay maliki iken 14.1.1977 tarihinde ölen davalıların miras bırakanı H. Y.' a ait payın 10.4.2003 tarihinde tapuda intikal gördüğü, paylı mülkiyet şeklinde asıl ve birleştirilen dava dosyalarında davalı görünen mirasçıları adlarına tapuya tescil edildiği dikkate alındığında, harici satış olmasa dahi ölüm tarihinden itibaren malik sıfatı ile davasız aralıksız zilyet olunduğunun davacılar tarafından kanıtlanması ve H. 'nin 14.01.1977 ölüm tarihinden intikalin yapıldığı 10.04.2003 tarihine kadar TMK nun 713/2.maddesinde yazılı kazanma süresi ve koşullarının davacılar lehine gerçekleşmesi halinde davalıların paylarına ait tapu kayıtlarının hukuki değerlerini kaybetmeleri ve davacıların mülkiyeti kazanma imkânlarının bulunduğu-