Taşınmazın öncesinin ne olduğu imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı,zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında din­lenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulma­lı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmesinin gerekeceği-
Somut olayda ve dosyadaki tüm delillerin ince­lenmesi sonucuna göre TMK'.un 713/1 ve 3402 sayılı Ka­dastro Kanunu'nun 14. maddesine göre zilyetlikle ikti­sap koşullarının davacı yararına gerçekleştiği öncesinde bitişikte bulunan babasına ait 46 sayılı parselle birlikte kullandıkları, dava konusu yerde hak sahibi olan diğer mirasçıların paylarının davacı tarafından satın alındığı keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları, keşif tutanağı ve dosya kapsamıyla anlaşılmakla dava­cının davasının kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece davanın dayanağını oluşturan 3402 Sayılı Ka­dastro Kanununun 14. maddesi hükmü uyarınca araştırma ve soruşturma yapılmış ise de, davalının müstakil zilyetliği 20 yılı doldurmadığından taşınmazı davalıya bağışlayan A. K. yönünden de belgesiz araştırması yapılmamış olması ne­deniyle, bu doğrultuda yapılan araştırma ve soruşturma da yöntemine uygun olmadığı-
Sıvat yeri ve eyrek yeri niteliğindeki yerler kamu hizmetine tahsis edilen orta mallardan sayıldığından zilyetlikle mülk edinilemeyeceği-
İmar uygulamasının iptali için idari yargıda dava açılmamış ise kadastral çaptaki hakka dayanarak adli yargıda iptal ve tescil davası açılamayacağı-
Mer'alar bir veya birden çok köy veya belediyeye ait Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, özel mülkiyete konu edilemez ve süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile elde edilemeyecekleri-
Uyuşmazlık konusu taşınmazın, özel harman yeri olarak tespit tarihine kadar yirmi yıldan fazla süreyle kullandığı anlaşıldığından zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmiş olduğundan dava­nın kabulü gerekeceği-
Ekilemez arazi niteliğiyle tescil dışı bırakılan yerin zilyetlikle kazanılabilmesi için mutlak surette imar ihya koşulunun aranması gerekeceği; salt ev, ağıl, samanlık, ahır vs. inşa etmek zil­yetlikle kazanmak için yeterli olmadığı gibi imar ve ihya da sayılmayacağı-
Orman sınırlandırma işlemlerinin kesinleştiği tarihten dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsayan 4315 parselin tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar kazanma süresi ve koşulları da geçmemiş bulunduğuna, taşınmazların Mezitli Belediye imar planı içerisinde kalmış oldukları belirlendiğine göre bu yerlerin imar-ihya yoluyla kazanılması ve tapuya tescil edilmesinin mümkün olmadığı-