Vade tarihinden itibaren üç yıl geçmekle bononun zamanaşımına uğrayacağı; bu durumda bononun “kambiyo senedi” olma niteliğini kaybedip “adi senet“ haline gelmeyeceği; böyle bir senede dayanılarak “genel haciz yolu ile” takipte bulunulması ve ödeme emrini alan borçlunun da “zamanaşımı itirazı”nda bulunması üzerine, icra mahkemesince “itirazın kaldırılmasına” karar verilemeyeceği-
İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması isteminin sadece “takip dayanağı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmaması” nedeniyle, işin esası incelenmeksizin reddedilmesi halinde, alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Adi ortaklık sözleşmesinde temsilci olarak atanan kişinin keşide ettiği çekte, borçlu şirketin sorumlu olacağı-
Alacaklının takip dayanağı yaptığı belgenin İİK. nun 68/I maddesinde öngörülen belgelerden olmamasına rağmen, borçlunun borç ilişkisini kabul edip, “borcun ödendiğini” icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde ileri sürmesi halinde itirazın kaldırılması aşamasında alacaklının artık İİK. nun 68/I maddesinde belirtilen bir belgeye dayanmış olup olmadığının önem taşımayacağı, “borcu ödediğini” İİK. nun 68/I maddesindeki nitelikteki belgelerlerle ispatlayamayan borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı protokolün karşılıklı edimlerin yerine getirilmesi şartına bağlanmış olması halinde, bu protokolü İİK. nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılmayacağı-
İcra dairesine verdiği dilekçede “senet bedellerini ödediğini, bu nedenle borçlu olmadığını, ayrıca takibin 3 yıllık sürede yapılmadığını” ileri sürerek borca itiraz etmiş olan borçlunun, icra mahkemesindeki “itirazın kaldırılması” aşamasında, işlemiş faiz alacağına itirazda bulunamayacağı-
İki tarafa borç yükleyen (karşılıklı taahhütleri içeren) sözleşmelerin -«avukatlık ücret sözleşmesi», «satış sözleşmesi», «satış vaadi sözleşmesi», «kat karşılığı inşaat sözleşmesi», «eser sözleşmesi», «kira sözleşmesi», «nakliye sözleşmesi» vb. sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözümü yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, bunlara dayalı olarak yapılan takiplere borçlular tarafından itiraz edilmemesi ve alacaklının icra mahkemesine başvurarak «itirazın kaldırılmasını» istemesi halinde, icra mahkemesince «itirazın kaldırılması talebinin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
Açıkça takipteki hakkın özünden vazgeçilmediği sürece icra dosyasının infazen işlemden kaldırılmış olmasının, icra mahkemesince yapılmış olan şikayeti incelemesine engel teşkil etmeyeceği–