Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazda bulunan 6 ve 26 numaralı bağımsız bölümler yönünden ihale bedelinin muhammen bedele eşit olduğu gerekçesi ile şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddi ile bu taşınmazlar yönünden para cezası takdirine yer olmadığına hükmedilmesi yerinde ise de; ihalenin feshi talep edilen diğer 28 adet taşınmaz yönünden toplam ihale bedeli ............TL. olmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde .............. TL. üzerinden %10 para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Şikayetçinin, takibe konu ipoteğe esas kredi sözleşmesinde kefil olmasının, kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermeyeceği, o halde, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden bu hususun bozma nedeni yapılmadığı, ancak istemin, İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceğinden mahkemece şikayetçinin para cezasına mahkum edilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında, şikayette hukuki yararın bulunmadığı belirtilen taşınmazın ... Parsel’de kayıtlı ..... numaralı bağımsız bölüm olduğuna değinildiği, ancak gerekçenin devamında söz konusu taşınmaza ilişkin şikayetin esastan reddedildiği ve ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedildiğinin belirtildiği, bu suretle kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiği anlaşıldığından, o halde; Bölge Adliye Mahkemesi’nce kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulmasının, HMK'nun 298/2. maddesine aykırı ve başlı başına bozma sebebi olduğu-
Borçlunun ............ tarihli dava dilekçesinin incelenmesinde; satış isteme süresinin geçtiği konusunda bir iddiaya yer verilmediği anlaşılmış olup, mahkemece anılan hususun re'sen nazara alınmak sureti ile şikayete konu ihalenin feshine karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu- Şikayete konu takibin ipoteğe dayalı ilamlı takip olduğu dolayısı ile mahkemece yapılacak incelemenin İİK 150/e maddesine göre yapılması gerekirken İİK 106-110 maddeleri gereğince yapılmasının doğru olmadığı-
İİK'nun 134. maddesine göre yapılan ihalenin feshi isteminde bulunulması İİK'nun 133. maddesi uyarınca tamamlayıcı ihale yapılmasına engel olmaz ise de, ihalenin feshi istemine ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi halinde ihale tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacağından feshedilen ihaleye dayalı olarak İİK.nun 133. maddesi gereğince tamamlayıcı ihale yapılmasının mümkün olmadığı-
Süresinde satış istenmediği iddiasının yerinde olmadığı- İhalenin feshi talebinin reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçeli istinaf dilekçesinin süresinde verildiği gözetilerek, kararı temyiz eden borçluların gerekçeli istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sadece kamu düzeninden inceleme yapılarak yazılı gerekçe ile istinaf talebinin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
HMK’nın 297. maddesiyle HMK Yönetmeliği’nin UYAP uygulamalarına ilişkin 5. maddesi nazara alındığında UYAP kayıtları ile fiziki dosya kayıtlarının örtüşmesi gerekmekte olup, ortada usulüne uygun, Yargıtay denetimine elverişli bir gerekçeli kararın bulunmadığı görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, HMK hükümleri doğrultusunda, usulüne uygun nitelikte bir gerekçeli karar yazılması gerekeceği-
İhale tarihinde şikayetçi lehine sükna hakkı bulunmadığından, şikayet edenin İİK'nun 134/2 md. kapsamında ihalenin feshini isteyebilecek ilgililerden olmadığı-