Şikâyetçi, açık artırma ilanında özellikleri açıkça belirtilen taşınmaz için; satış ilanına göre ihaleye katılmış ve taşınmazlardaki borçlu hissesini satın almış olup; ihaleye girmeden önce taşınmazların borçluya düşen miktarı ve tespit edilen muhammen bedellerini bildiğinden ihale alıcısının artık ihale tarihinden sonra icra mahkemesine gelerek, esaslı hataya düştüğünü ileri sürerek ihalenin feshini talep edemeyeceği-
İhalesi yapılan menkullerle ilgili olarak icra mahkemesinde istihkak davası açan şikayetçi üçüncü kişinin ihalenin feshi talebinde bulunma hakkı bulunmadığı-
İİK. nun 128/2. maddesinin son cümlesi gereğince kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği; İİK. nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı (keşif) tarih olduğu-
İhalenin feshi davasının işin esasına girildikten sonra reddi halinde, her ‘davacı’ için, ayrı ayrı değil ihale bedeli üzerinden ‘tek’ para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
İİK.nun 134/6.maddesi gereğince satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti öğrenme tarihinden başlayacağı-
İhale kesinleşene kadar, ihale konusu taşınmazların kira bedellerinin kiracılar tarafından icra dosyasına yatırılmasının istenmesi ve bu bedellerin icra dosyasına yatırılması, İİK 131 ve 134. maddeleri uyarınca icra müdürünün muhafaza ve idare mükellefiyetinin bir gereği olup; takibe konu alacağın tahsiline ilişkin bir işlem olmadığından, bu paradan tahsil ve cezaevi harçları kesilemeyeceği; ancak Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifesinin, İcra iflas harçları ile ilgili “B” bölümünün idare harçları ile ilgili I-4 fıkrasına göre, maktu harç alınması gerekeceği-
Davaya konu ihalenin yapıldığı İcra Müdürlüğü’nün dosyasında, satış ilanın, borçlu vekiline tebliğ edildiği, adı geçen vekil tarafından borçlunun vefat ettiği, vekalet görevinin sona erdiğinin bildirilmesi üzerine şikayet konusu yapılan satış ilanı tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek davacı borçlu mirasçısına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu-
Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine aleyhine hüküm tesis edilmiş olup, icra mahkemesinin bu şekilde belirlediği değer esas alınarak yapılan ihalenin de usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği-
Satılan malı kendi dosyasından haczettirip satışını istemiş olan alacaklının, başka dosyadan yapılan ihalenin feshini ilgili sıfatıyla isteyebileceği-
Ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmazın “ihalesinin usulsüz olması” nedeniyle feshi istemi ile icra mahkemesine yapılan başvuruda, şikayetçi adına çıkarılan tensip zaptı ve duruşma gününe ilişkin tebliğ evrakında tebliğ memurunun imzasının bulunmaması halinde, duruşma günü şikayetçiye usulüne uygun tebliğ edilmemiş sayılacağından, taraf teşkili sağlanmaksızın ve şikayetçiye iddiasını ispat imkanı verilmeden sonuca gidilmesinin bozmayı gerektireceği-