Satış memuru tarafından, taşınmaz, "birinci açık artırmada en yüksek pey sürenin, ihale bedelini yatırmaması" gerekçesiyle, yeniden açık artırmaya çıkarıldığı, birinci artırmada ihale bedelini yatırmayan şikayetçinin yapılacak olan ikinci artırmaya da "alacağa mahsuben ve teminatsız" girmek istediğini belirttiği, ancak bu talebinin icra müdürlüğünün kararı ile, "ihalenin feshine sebebiyet veren şikayetçinin ikinci kez çıkartılan ihaleye ancak teminat yatırdığında katılabileceği" gerekçesiyle teminatsız olarak ihaleye katılma talebinin reddine karar verildiği somut uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmaza ilişkin olarak şikayetçinin tapudaki pay oranının ihale için öngörülen teminatın oldukça üzerinde olup, bu durumda şikayetçinin ihaleye katılması için teminat alınması gerekmediğinden, satış memurluğunca, şikayetçinin teminat yatırmaması nedeniyle ihaleye kabul edilmemesi açıkça ihaleye fesat karıştırılması niteliğinde olduğu-
İhale alıcısının açtığı ihalenin feshi davasının duruşma açılarak incelenmesine mahkemece karar verilmiş olmasına rağmen tayin edilen duruşma gününün borçlulara tebliğ edilmeksizin yargılamanın borçluların gıyaplarında sonuçlandırılmış olmasının yeni HMK.’nun 27., anayasanın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının ihlali niteliğinde olduğundan, taraf teşkili dava şartı olup davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden duruşma gününün ve dava dilekçesinin borçlulara da tebliğ edilmeden, taraf teşkili sağlanmadan, varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmadan savunma hakkını kısıtlar biçimde borçluların yokluğunda karar verilemeyeceği-
İhaleye vekilin katılabilmesi için vekaletname ibraz etme şartı olmayıp; şikayetçinin ihaleye katılabilmek için teminat yatırdığı göz önüne alındığında ihaleye kabulü gerekirken sırf vekaletname sunmadığı için ihaleye dahil edilmemesinin açık bir fesat olduğu-
İcra mahkemesi kararlarının kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve bu nedenle icra mahkemesinde alınan kararlar hakkında yargılamanın iadesi yoluna gidilmeyeceği- İhalenin feshi isteminin reddine ilişkin kararlar ile istihkak davalarında verilen kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulabileceği-
Mahkemece tarafların yargılamaya katılmaması halinde veya şikayetçinin katılmayıp, davalının yargılamaya devam etmediğini bildirmesi üzerine şikayetin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Cebri icrada mülkiyetin ihale ile alıcısına intikal edeceği-
İİK.'nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33. maddesine göre icra mahkemesine yapılan itirazın icrayı ve satışı durdurmayacağı, İİK.'nun 149/a-2 maddesine göre ise, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmayacağı, ihale tarihinde henüz icra mahkemesinde icranın geri bırakılması yargılamasının devam ettiği ve satışın durdurulması yönünde bir karar alınmadığından ihalenin yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
İhalenin normal koşullar altında yapılmadığı, katılımın engellendiği ve bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı anlaşıldığından icra mahkemesince şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Toplu rehnin "üzerinde kurulmak istenen taşınmazların mülkiyetinin aynı kişiye ait olması"ya da "taşınmazların ayrı kişilerin mülkiyetinde yani taşınmazların malikleri farklı kimseler ise, bu kişilerin güvence altına alınmak istenen borçtan müteselsil olarak sorumlu olmaları" halinde kurulabileceği-