İhaleye vekilin katılabilmesi için vekaletname ibraz etme şartı olmayıp; şikayetçinin ihaleye katılabilmek için teminat yatırdığı göz önüne alındığında ihaleye kabulü gerekirken sırf vekaletname sunmadığı için ihaleye dahil edilmemesinin açık bir fesat olduğu-
İcra mahkemesi kararlarının kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve bu nedenle icra mahkemesinde alınan kararlar hakkında yargılamanın iadesi yoluna gidilmeyeceği- İhalenin feshi isteminin reddine ilişkin kararlar ile istihkak davalarında verilen kararlara karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurulabileceği-
Mahkemece tarafların yargılamaya katılmaması halinde veya şikayetçinin katılmayıp, davalının yargılamaya devam etmediğini bildirmesi üzerine şikayetin esası ile ilgili mevcut deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Cebri icrada mülkiyetin ihale ile alıcısına intikal edeceği-
İİK.'nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33. maddesine göre icra mahkemesine yapılan itirazın icrayı ve satışı durdurmayacağı, İİK.'nun 149/a-2 maddesine göre ise, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmayacağı, ihale tarihinde henüz icra mahkemesinde icranın geri bırakılması yargılamasının devam ettiği ve satışın durdurulması yönünde bir karar alınmadığından ihalenin yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
İhalenin normal koşullar altında yapılmadığı, katılımın engellendiği ve bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı anlaşıldığından icra mahkemesince şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Toplu rehnin "üzerinde kurulmak istenen taşınmazların mülkiyetinin aynı kişiye ait olması"ya da "taşınmazların ayrı kişilerin mülkiyetinde yani taşınmazların malikleri farklı kimseler ise, bu kişilerin güvence altına alınmak istenen borçtan müteselsil olarak sorumlu olmaları" halinde kurulabileceği-
Şikayet dilekçesinde dayanılan ihalenin feshi nedenleri satış öncesi hazırlık işlemlerine dayalı olduğundan süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemleri ve kıymet takdiri kesinleştiğinden, kesinleşen hususların ihalenin feshi sebebi yapılamayacağı-
Borçlu şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden doğrudan işçiye tebligat yapılması, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olduğundan anılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçlu şirkete gönderilen satış ilanı tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; tebliğ memurunun adı ve soyadının yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile de tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Mahkemece, icra müdürlüğünce borçlu şirkete usulüne uygun satış ilanı tebliğ edilmeksizin (İİK.nun 127.md.) ihalenin gerçekleştirilmesi doğru olmadığından ve bu eksiklik başlı başına yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre ihalenin feshi nedeni sayılacağından, ihalenin feshine karar vermek gerekirken tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle istemin süre aşımından reddine dair karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Satışa konu taşınmazın imar durumu sorulmadan ihale yapılması, taşınmazda değer artırıcı unsurları etkileyeceğinden ihalenin feshi nedeni olduğu- Satış öncesi yapılan işlemlere ilişkin şikayetlere dair verilen kararlar, kesin olduğundan ihalenin feshi aşamasında ileri sürülebileceği, ayrıca kıymet takdirine itiraz dışında satış ilanının ve şartnamesinin usulüne uygun düzenlenmediği hususundaki iddialar daha önce şikayet konusu yapılmasa bile ihalenin feshi davasında dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği-