Şikayet dilekçesinde dayanılan ihalenin feshi nedenleri satış öncesi hazırlık işlemlerine dayalı olduğundan süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemleri ve kıymet takdiri kesinleştiğinden, kesinleşen hususların ihalenin feshi sebebi yapılamayacağı-
Satışa konu taşınmazın imar durumu sorulmadan ihale yapılması, taşınmazda değer artırıcı unsurları etkileyeceğinden ihalenin feshi nedeni olduğu- Satış öncesi  yapılan  işlemlere  ilişkin şikayetlere dair verilen kararlar, kesin olduğundan ihalenin feshi aşamasında ileri sürülebileceği, ayrıca kıymet takdirine itiraz dışında  satış ilanının  ve şartnamesinin usulüne  uygun  düzenlenmediği  hususundaki iddialar daha önce şikayet konusu yapılmasa bile  ihalenin feshi davasında dinlenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Borçlu şirketin yetkili temsilcisinin bulunup bulunmadığı belirlenmeden doğrudan işçiye tebligat yapılması, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddelerine aykırı olduğundan anılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçlu şirkete gönderilen satış ilanı tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; tebliğ memurunun adı ve soyadının yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile de tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Mahkemece, icra müdürlüğünce borçlu şirkete usulüne uygun satış ilanı tebliğ edilmeksizin (İİK.nun 127.md.) ihalenin gerçekleştirilmesi doğru olmadığından ve bu eksiklik başlı başına yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre ihalenin feshi nedeni sayılacağından, ihalenin feshine karar vermek gerekirken tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle istemin süre aşımından reddine dair karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Şikâyetçi, açık artırma ilanında özellikleri açıkça belirtilen taşınmaz için; satış ilanına göre ihaleye katılmış ve taşınmazlardaki borçlu hissesini satın almış olup; ihaleye girmeden önce taşınmazların borçluya düşen miktarı ve tespit edilen muhammen bedellerini bildiğinden ihale alıcısının artık ihale tarihinden sonra icra mahkemesine gelerek, esaslı hataya düştüğünü ileri sürerek ihalenin feshini talep edemeyeceği-
İhalesi yapılan menkullerle ilgili olarak icra mahkemesinde istihkak davası açan şikayetçi üçüncü kişinin ihalenin feshi talebinde bulunma hakkı bulunmadığı-
İİK. nun 128/2. maddesinin son cümlesi gereğince kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği; İİK. nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı (keşif) tarih olduğu-
İhalenin feshi davasının işin esasına girildikten sonra reddi halinde, her ‘davacı’ için, ayrı ayrı değil ihale bedeli üzerinden ‘tek’ para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
İİK.nun 134/6.maddesi gereğince satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti öğrenme tarihinden başlayacağı-
Davaya konu ihalenin yapıldığı İcra Müdürlüğü’nün dosyasında, satış ilanın, borçlu vekiline tebliğ edildiği, adı geçen vekil tarafından borçlunun vefat ettiği, vekalet görevinin sona erdiğinin bildirilmesi üzerine şikayet konusu yapılan satış ilanı tebligatının TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek davacı borçlu mirasçısına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığı ve bu tebligatın usule aykırı bir tebligat olduğu-
İhale kesinleşene kadar, ihale konusu taşınmazların kira bedellerinin kiracılar tarafından icra dosyasına yatırılmasının istenmesi ve bu bedellerin icra dosyasına yatırılması, İİK 131 ve 134. maddeleri uyarınca icra müdürünün muhafaza ve idare mükellefiyetinin bir gereği olup; takibe konu alacağın tahsiline ilişkin bir işlem olmadığından, bu paradan tahsil ve cezaevi harçları kesilemeyeceği; ancak Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifesinin, İcra iflas harçları ile ilgili “B” bölümünün idare harçları ile ilgili I-4 fıkrasına göre, maktu harç alınması gerekeceği-