Şikâyetçinin ihale yolu ile satın aldığı ağaçlardan bir kısmını yakacak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla keserek römorka yüklediklerinin iddia edildiği olayda; her iki sanığın fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek suçu işledikleri anlaşıldığı ve sanıkların kastlarının hırsızlık olduğu dikkate alınarak hırsızlığa teşebbüs suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği, bunun yerine mala zarar verme suçundan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi istemlerinin duruşmalı olarak inceleneceği-
Şikayetçinin takipte borçlu sıfatına sahip olduğundan ihalenin feshi isteminde bulunabileceği-
Satış bedellinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olup, zarar unsuru gerçekleşmediğinden, İİK.'nun 134/8. maddesi gereğince şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Her iki taşınmazın satışına ilişkin farklılıklar bulunmakta olup, ihale ilanlarında satışın yapılacağı yerin aynı şekilde yazılı olmasının, ihaleye olan talebi azaltıcı nitelikte kabul edilemeyeceği-
İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmakla, alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapması mümkün olup, itirazın kaldırılması aşamasında icra mahkemesince aciz vesikasında yazılı borç miktarının tartışma konusu yapılamayacağı-
İhale tarihinden önce borçlunun icra mahkemesine yaptığı şikayetin satış işlemlerinin iptaline ilişkin olup, istemin kapsamında ihalenin feshi istemi olarak değerlendirilemeyeceği-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmemiş olacağı-
Satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesinin de aynı hukuki sonucu doğuracağı-
Borçluya yapılan kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olması, ayrıca borçlu şirkete ise hiç yapılmamış olması nedeniyle, icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine ve alınan rapora karşı borçluların itiraz haklarını kullanamadığı ve kıymet takdiri kesinleştirilmeden ihalenin yapıldığı anlaşılmakla, ihale bedeli muhammen bedel üzerinde olsa dahi zarar unsurunun oluştuğunun kabulünün gerekeceği-